Kalli, 70 küsür yaşında. Çok uzun yıllardır teknik direktörlük yapıyor. Bundan uzun yıllar önce de Galatasaray'da çalıştırıcılık yapmış ve çok başarılı olmuştu. Ama artık
biyolojik olarak yolun sonunda olan Kalli, belki de yıllardır yapamadığı deneyleri, belki de yıllardır kafasından geçirip de tatbik edemediği işleri Galatasaray'da yapıyor. Sürekli adam kovuyor. Mevcut kadrodaki futbolcuları bir aslan terbiyecisi gibi hizaya getirmeye çalışıyor. Sezon başı; önce
Hakan Şükür ve
Lincoln, sonra
Arda ve
Hasan Şaş, belki arada bizim bilmediğimiz bazı diğer oyuncular ve son olarak da
Sabri, Kalli'nin laboratuvarından geçtiler. Amaç futbolcuların burnunu sürtmek. Ama onlar da birer insan.
YÖNETİM ONUN ESİRİ OLMUŞ Kalli işin kolayını da bulmuş. Yönetime,
"Bana 4 oyuncu alacaksınız. Aksi halde bakın işinize" diyor,
"Ben olmayabilirim" diyor. Bunun adı saygısızlıktır.
Bunun adı posta koymaktır. Bunun adı, Galatasaray'ı tahrip etmektir. "Bana 4 oyuncu alın" diyebilmek ne kadar kolay değil mi? İstediği adamlar Galatasaray'ı bir yerlere taşımak zorunda. Sezon ortasında böylesine önemli oyuncuları alabilmek hem çok güç hem de çok pahalı. Ama Kalli pervasızca
"Alın kardeşim" diyor,
"Almazsanız gidebilirim" diyor. Sonra da sıkılmadan
"Şaka yaptım" diyor.
İşin komiği, Galatasaray yönetimi de Kalli'ye esir olmuş. Büyülenmiş gibi, Kalli'nin bütün icraatlarına arka çıkıp destek oluyorlar. Ne olursa olsun maçları kazanalım, şampiyon olalım diye. İşler bir kötü giderse Kalli sadece güler ve Mayıs'ta uçağına biner, Almanya'daki evine döner. Ama o yönetim sokağa çıkamaz. Daha da kötüsü, Galatasaray çok ciddi anlamda darbe alır. Ne dersiniz Adnan beyler? Bizden söylemesi.
Yayın tarihi: 30 Ocak 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/30//haber,BAF6A7B1D0EC4D5CAF8402C20B615437.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.