kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Ocak 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Osmanlı arşivinden "insanlık" çıktı

FOX TV'de Ahmet Çakar'ın sunduğu Şansa Bak'ın bu haftaki yarışmacılarından biri, arşiv memurluğundan emekli 67 yaşındaki Selahattin Uysal'dı... Selahattin Amca, nesilleri giderek yok olmaya yüz tutan İstanbul beyefendilerinden biriydi. Belki de yıllarını dört duvar arasında Osmanlı tarihine adadığı ve dış dünya ile fazla içli dışlı olmadığı için bu denli "steril" kalmayı başarabilmişti. Osman Amca kendisine "enişte" diyen bir ahbabının küçük kızının görmeyen gözlerine yeniden ışık kazandırmak adına ameliyat parası bulmak için yarışıyordu. Kızın acıklı hikayesini göz yaşlarıyla anlattı. Meğer küçük kızda gizli şeker varmış ve hastalık sinsice göz sinirlerini kemirmiş. Bir gün, öğle ışığı evlerini aydınlatırken, küçük kız içeriden annesine seslenmiş: "Anne ne oldu? Elektrikler mi kesildi?" O dakika küçük kızla birlikte tüm ailenin hayatı kararıvermiş. Selahattin Bey yarışırken, 43 yıldır aynı yastığa baş koyduğu sevgili eşini de yayına bağladılar. Kadıncağız, utana sıkıla bir anıyı anlattı. Selahattin Bey iş için Afyon'da bir köye gitmiş. Orada üşüyen bir yoksul köylüyü görmüş. Sırtındaki ceketi adama vermiş ve buz gibi havada İstanbul'daki evine gömlekle dönmüş!.. Anlayacağınız; Selahattin Bey acil olarak koruma altına alınması gereken, yolu yanlışlıkla dünyaya düşmüş bir iyilik perisiydi... Ama gelin görün ki, yarışmadaki hanım rakibi, Selahattin Amca'nın öyküsüne inanmadı. Hatta onun "rol kestiğini" ima eden sözler sarf etti. İşte o anda sunucu Ahmet Çakar'ın gözlerinde çakan kıvılcımları fark ettim ve "Eyvah, şimdi fırtına kopacak" dedim. Yanılmamıştım. Çakar, kadını kovarcasına yarışmadan diskalifiye etti. Bana göre gösterdiği kırmızı kart, tüm hakemlik kariyerindeki "en anlamlı ve doğru" karardı... Dünya iyisi Selahattin Amca, 212 bin YTL'lik final sorusunu yanıtlayamayacağını anlayınca Çakar'ın önerdiği 30 bin YTL'lik teklifi "Kızımıza belki bir nebze de olsa yararı dokunur" diyerek kabul etmek zorunda kaldı. Çünkü final sorusunda bezik oyununun kaç kağıtla oynandığı soruluyordu. "Steril" Selahattin Amca hayatta eline iskambil kağıdı almamıştı ve satrançtan başka oyun bilmiyordu... Ahmet Çakar, programın sonunda vicdanlara seslendi. "Buradan öncelikle göz hastanesi sahiplerine, olmazsa FOX yönetimine, olmadı programımızın yapımcısına sesleniyorum. Bu kızın derdine çare olun. Hepinize yalvarıyorum. Olmadı, bunu ben cebimden karşılayacağım..." Yıllardır sözde Ermeni soykırımı için Osmanlı arşivlerinden çıkacaklar konu edilip durulurdu. Bana göre en değerli bilgiyi arşiv memuru Selahattin Amca getirip, önümüze koydu: İnsanlık henüz ölmemişti...