Bestekâr Şevki Bey bir zamanlar dillerden düşmeyen Hicaz şarkısında "Dil yaresini andıracak yare bulunmaz" diye yakınıyordu. "Dil", Osmanlıca'da "Gönül", "Kalp" anlamına geliyor. Ancak "Dil"i Türkçe anlamıyla, yani "Lisan" bağlamında ele aldığımızda da Şevki Bey'in sızlanması bire bir oturuyor: "Dil yarası"ndan daha büyük acı yok. Hele "Anadil yarası"ndan hiç mi hiç.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yardımcı olmakla görevli Minsk Grubu'nun eşbaşkanlarından Matthew Bryza geçen gün ilginç bir demeç verdi:
"Ermenistan'la ilişkilerini normalleştirmenin ilk adımı olarak Türkiye, 'Tek millet iki devlet' anlayışını ve politikasını terk etmeli." Sen misin diyen! Misilleme Azerbaycan'dan geldi: Türkiye ile kültür birliği sürecini hızlandırmak için, tüm eğitim ve öğretim sisteminin Latin Alfabesi ile yapılması için öngörülen takvimi hızlandırmaya karar verdi.
Orta Asya'ya ortak alfabe Ne kadar ilgileniyorsunuz bilmiyoruz ama Kafkaslar ve Orta Asya'daki Türk cumhuriyetlerinin Türkiye'nin kullandığı Latin Alfabesi'ne yakın bir sisteme geçmesi için yıllardır akademik çalışma yürütülüyor.
1991'de Marmara Üniversitesi'nin çabalarıyla başlatılan bu girişim, geçen 16 yılda önemle bir aşamaya vardı: Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Karakalpaklar, Gagavuzlar, Kırım Tatarları, Latin Alfabesi'ne geçmeye karar verdiler. Azerbaycan ve Türkmenistan geçti bile. Kazakistan da geçmek üzere. Hepsi o kadar değil; Cumhurbaşkanı Gül'ün Orta Asya ziyaretlerinde resmi heyete Mehmet Kara, Fikret Türkmen ve Sema Barutçu Özönder gibi Türk dili uzmanı profesörleri de alması, Türk Cumhuriyetleri'nde Latin Alfabesi'nin benimsenmesinin sağlanması politikalarındaki kararlılığın ifadesi olarak yorumlandı.
Şimdi gelelim meramımıza. Bilindiği gibi,
Türk Alfabesi 29 harften oluşuyor. Ama Marmara Üniversitesi'nin 1991'deki "Milletlerarası Çağdaş Türk Alfabeleri Sempozyumu" girişiminin zemin oluşturduğu çalışmalar sonunda,
Kafkaslar ve Orta Asya'da konuşulan Türk lehçeleri için 34 harflik "Ortak alfabe" hazırlandı. Bu alfabede "X", "W" ve "Q" harfleri de var. Gerekçe: Orta Asyalılar'ın gırtlak yapısı ve Rusça alışkanlıkları.
Anlamı: Örneğin
Azeriler, "Qarşı" (Karşı), "Etiquad" (Etiket), "Hüquqi" (Hukuki), "Xabar" (Karar), "Xatıra" (Hatıra), "Xiyaban" (Mezarlık) diye yazabilir. Hiçbir sakıncası yok. Tam tersine o harfler sayesinde halkın Latin Alfabesi'ni benimsemesi ve düşüncesini yazıya dökmesi kolaylaşır.
Yine örneğin
Türkmenler, "Suw" (Su), "Adminstratiw" (Bürokrasi), "Gowur" (Gavur), "Kerwen" (Kervan), "Yewropa" (Avrupa), "Owganystan" (Afganistan) diye yazabilir. Hatta halkın anlayabilmesi için öyle de yazmalı.
Birleştiriyor mu, bölüyor mu? Ama
Türkiye'de bir Kürt zinhar "Qermiçi" (Buruşuk), "Xwin" (Kan), "Xweli" (Toprak), "Quabqabik" (Takunya), "Welat" (Vatan), "Weris" (Urgan) diye yazamaz. Hele "Newroz" (Nevruz) zinhar! Adında-soyadında da bu harfleri kullanamaz. İçinde bu harflerin geçtiği adlar alamaz. Gerekçe: Türk Alfabesi'nde yok. "İyi ama biz Türk değil, Kürt Alfabesi'ne göre böyle yazıyoruz" diye itiraz edildiğinde ise cevap hazır:
"Siz alfabeyle vatanı, milleti, Türkiye'yi bölmek istiyorsunuz." Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın DTP'nin kapatılması istemiyle hazırladığı iddianamede saydığı 141 gerekçeden biri de buydu zaten:
"Parti kongrelerinde, resmi yazışmalarda Türkçe alfabede bulunmayan harflerin kullanılmasıyla dil birliğinin, Türk dilinin korunmasına ilişkin 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbiki Hakkında Kanun'un çiğnenmesi" (Not: Atatürk, Çanakkale Savaşı'nda cepheden ve 1915'te Sofya Ataşemiliter olarak görev yaparken dostlarına Latin Alfabesi kullanarak Türkçe yazdığı mektuplarda "X","Q", "W" harflerinden bol bol yararlandı. Fotokopilerini hazine gibi sakladığımız "Madame Corinne Lütfü'ye mektupları, kartpostalları ve telgrafları bunun en somut delilleri.)
Özetle; Azeriler ve Türkmenler örneğin Kader'i "Qader" şeklinde yazabilirler ama Kürtler asla! Ahmet Kaya sağ olsaydı herhalde "Bu ne yaman çelişki anne" diye mırıldanırdı.
Ama onu da sürgünde "Quahyr", affedersiniz kahır öldürdü.
Yayın tarihi: 21 Ocak 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/21//haber,A736203925344BC79B49C7F89384F1AE.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.