Hrant Dink'in ölümünün üzerinden 1 yıl geçmiş. İnanılır gibi değil! Zaman su gibi akıp gidiyor; ama maalesef, yaralar hala tazeliğini koruyor. Çünkü, olay, tam olarak aydınlatılamadı. Polis muhbiri
Erhan Tuncel'in ve azmettirici
Yasin Hayal'in derin ilişkileri şüphe uyandırmaya devam ediyor. Ben sadece, bir bilgiyi hatırlatmakla yetineceğim. Hrant Dink'in başına, bütün bu olaylar, 6 Şubat 2004 tarihli Agos gazetesinde,
"Sabiha Hatun'un gizli sırrı" başlığıyla, Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in, yetimhaneden alınmış bir Ermeni olduğunu yazması üzerine geldi.
21 Şubat'ta Hürriyet haberi iktibas etti. 22 Şubat'ta, Genelkurmay Başkanlığı, Dink aleyhine ağır bir bildiri yayınladı. 23 Şubat'ta İstanbul Vali yardımcılarından biri (sohbet etmek için!) Hrant Dink'i vilayete çağırdı. Onu,
"Bazı yazılarınız toplumun tepkisini çekebilir" diye uyardı. 24 Şubat'ta bazı köşe yazarları, Dink'in 13 Şubat'ta kaleme aldığı bir yazısının içinden cımbızla bir cümle çektiler:
"Türkten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermenilerin, Ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttur." 26 Şubat'ta, İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz ve arkadaşları Agos gazetesinin kapısında
"Hrant Dink bundan sonra öfkemizin ve nefretimizin hedefidir. Hedefimizdir" diye bağırdılar. Nihayet Kemal Kerinçsiz ve arkadaşları,
"Türklüğe hakaretten", Hrant Dink aleyhine 301'den dava açılması için Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu.
Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'e kol kanat germek isteyenler bulunduğu izlenimi doğdukça, 6 Şubat 2004'te Agos'ta çıkan haberle, sonraki gelişmeler arasındaki irtibatı koparmak kolay değil. Dink, sanki bir tabuya dokunduğu için cezalandırıldı.
Yayın tarihi: 20 Ocak 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/20//haber,9C8F9DDD2B234FD5B17DF1448BF4C775.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.