Gelecek Türkiye'de, ayrılmam

Karşımda tam 7 yıldır İstanbul'da yaşayan bir İtalyan işadamı var. Serencebey Yokuşu'nda enfes boğaz manzarasına bakan evindeyiz. Bir yanda şömine yanıyor. Şöminenin hemen önünde bakır bir sini var, üstünde de yine bakır ibrik ve tabaklar duruyor. Yerlere Türk motifleriyle bezeli minderler atılmış. İşlemeli bir rahlenin üzerinde ise Kur'an var. 'Arkadaşımın hediyesi' diyor. Salonun ortasındaki sehpanın üzerinde de bir sürü tespih var. Farina tespih koleksiyonu da yaptığını anlatıyor. Duvarları çağdaş Türk ressamlarının tabloları süslüyor. Farina, her eserin önünde duruyor ve bana tekniğini, ne zaman aldığını anlatıyor. Özetle bugün sizlere sözünü ettiğim işadamı bir Türkiye aşığı.

EV SATIN ALDI
Birkaç yıl önce kiralamak için epey uğraştığı ancak ev sahibini ikna edemediği için önce Çırağan Sarayı'nın özel dairesinde ardından da bir yıl Yeniköy'de yaşayan Giuseppe Farina, sonunda bir buçuk yıl kadar önce sevdiği bu daireyi satın almış. Sonra da her ne kadar mobilyalarını tamamen İtalyan markalarından seçse de kullandığı aksesuarlar ile evi geleneksel bir Türk evine dönüştürmeyi başarmış. Tanıdığım en sıcak, en sempatik işadamlarından biridir Giuseppe Farina. 7 yıl önce, İş Bankası ve İtalyan ortağı TIM Türkiye'de üçüncü GSM operatörünü kurunca, Farina da TIM'i temsilen İstanbul'a gönderilmişti. İşi hayli zordu. Sadece iki GSM operatörünün olduğu Türkiye pazarına bir tane daha eklenmişti ve Farina, diğer iki operatöre sadık cep telefonu kullanıcılarına, 'Durun bir dakika! Biz de varız, üstelik bizim tarifemiz daha ucuz' diyecek, her türlü kampanya ve pazar stratejileriyle başlangıçta sıfır olan payını hızla arttıracaktı. Hedef buydu. O günleri anlatırken Farina şöyle diyordu: 'Öncü olmak benim kaderim galiba. 1990 yılında İtalya'yı GSM ile tanıştıran 6 kişi arasındaydım. O zaman 50 bin abonemiz vardı. Şu anda 70 milyon abone oldu. Türkiye görevi verildiği zaman ben bunu gerçekten bir meydan okuma olarak aldım. Gelişmekte olan bir ülkede GSM işine girmek heyecan vericiydi.' Farina, o dönemki ismi Aria'nın sektöre rekabet getirdiğini, o güne kadar insanların sadece cep telefonunun markasıyla ilgilendiklerini, Aria geldikten sonra ise GSM operatörlerinin verdiği hizmetler ve ücret tarifeleri hakkında da bilinçlendiklerini savunuyor.

TÜRKİYE'DEN NE ÖĞRENDİM?
Farina o günleri şöyle anlatıyor: "Hayat çok garip. İş hayatını planlayabilirsin ama hayatını planlayamazsın. Ben Türkiye'ye adım atar atmaz, müthiş bir kriz başladı. Tabii iyi dönemde şirket yönetmek kolay. Önemli olan zor zamanlarda, ülke istikrarsızken doğru stratejilerle çalışabilmek. O tarihlerde bana birisi Türkiye'de 7 yıl kalacaksın deseydi. Mümkün değil derdim. Ama şimdi bakın ev bile satın aldım. Ben Türkiye'de her an her şeye hazır olmayı öğrendim. Giuseppe Farina, 2006'nın Eylül ayında ismi Avea olarak değişen şirketteki başkanlık görevinden ayrıldı. Çünkü İtalyanlar bu şirketteki hisselerini sattılar. O tarihte Farina, İtalya'ya dönmek yerine Türkiye'de çalışmaya devem etme kararı aldı. Dönmeme nedenini "İtalya son 7 yılda pek değişmedi. Gelecek burada" diye açıklayan Farina, enerji sektöründe Avrupa'nın ikinci büyük şirketi olarak bilinen 50 milyar euro cirolu ENEL'in Türkiye temsilcisi oldu. Farina, hem TÜ- SİAD'ın hem de YASED'in üyesi. Türkiye'nin dış tanıtımında aktif rol alan İtalyan işadamı, AB'nin Türkiye için hayal olmadığına inanıyor.