Son aylarda Orhan Pamuk ismi en çok "Manhattan'daki emlak fiyatları," konusunda geçti sanırım. Nobel ödüllü ilk yazarımız bir süredir New York'ta yaşıyor malumunuz. Columbia Üniversitesi'nde benim de sinema bölümünde master yaptığım Sanat Fakültesi'nin yazarlık bölümünde, 'Yaratıcı yazarlık' dersleri veriyor. Öğrencileriyle Thomas Mann okuyup tartışıyorlar. Onunla ilgili aldığımız en son bilgi, magazin ağzıyla "New York'un ünlü ve manzaralı mahallesi Riverside Drive'da dehşet pahalı bir ev aldığı..."
PAMUK RÖPORTAJI
Evin dehşet pahalı olması hakkında bir şey diyemem, ama o mahallede ben de yaşadığım için Manhattan'ın civcivli, moda ve sosyetik bölgelerinden biraz uzakta, üniversite semtinde olduğunu söyleyebilirim. Riverside Drive iyidir, hoştur, park ve nehir manzaralıdır, ama fazlasıyla sakindir ve Manhattan'ın hareketli, gözde merkezlerine biraz uzaktır. Genellikle Columbia Üniversitesi öğrenci ve öğretmenlerinin yaşadığı, daha iddiasız bir bölgedir. İşte bu üniversitenin mezunlara gönderilen dergisinde Orhan Pamuk'un bir röportajı yer alıyor. Pamuk, aynı üniversitenin 2002 gazetecilik okulu mezunlarından Lila Azam Zanganeh'e, geçmişinden, Nobel Ödülü'nün kendisini değiştirip değiştirmediğinden ve çok dikkatimi çeken "Politik bir yazar olup olmama," konusundan bahsediyor. Söyleşiyi gördüğümde, çok sınırlı bir gruba ulaşacağından, en azından bazı bölümleri aktarmak istedim. Zira Orhan Pamuk, yine magazin ağzıyla ifade etmek gerekirse, "Bir daha siyasetle filan işim olmaz," diyor adeta!
ÖDÜL, DEĞİŞTİRDİ
Nobel Ödülü'nün, beklenenin aksine, kendisini değiştirdiğini dile getiren Orhan Pamuk, "Ödül beni daha meşgul ve bazı ülkelerde daha popüler biri haline getirdi," diyor. "Nobel aldığınıza göre artık Türkiye ve dünya için belli sorumluluklarınız olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuyla açılan konu, ilginç devam ediyor. "Şöyle söyleyelim, bir şekilde omuzlarıma yüklenen politik sorumluluklara hayatım boyunca, hiçbir zaman özenmedim! Böyle hissediyorum çünkü kıskançlıklar, kötü niyetler, tabular ve çeşitli baskılar, yolda yürürken bir balkondan düşer gibi aniden üzerime yığıldı!" Ve şöyle devam ediyor: "Benim gizli arzum hep özgür bir sanatçı olmaktır. Yazma stilim ve yapı kurma metodum hayata karşı çocuksu bir yaklaşım gerektiriyor." Sonra da ekliyor: "Topluma mal olmuş, tanınmış biri olarak sokakta dolaşmak, yazarlık yapan biri için hiç iyi değil. Politik bir figür olmak ise gerçek bir felaket!" Sözde Ermeni soykırımıyla ilgili yorumlarından sonra yaşanan hukuki süreç içinse, "O hukuki çekişmelerden sonra, artık tamamen karar verdim ki, benim tek sorumluluğum gençliğimdeki sorumsuzluğumu tekrar hayata geçirmek ve daha 'Nabokov tarzında' olduğum hayata geri dönmek. Yani biçime yönelmek." Söyleşiyi yapan gazeteci "Bunları yaşadıktan sonra ifade özgürlüğü için savaşmanız gerektiğini düşünmüyor musunuz?" sorusunu yöneltiyor. Pamuk'un cevabı ilginç: "Yazmak yeter. Gerisi beni sevmediğim bir alana ve talihsiz bir kadere sürükler."
YENİ KİTABI
Orhan Pamuk'u yıldırdık mı? Nobel ödüllü yazar, başına iş açılacağını düşündüğü için mi artık siyasi hiçbir alana girmeden, sadece edebiyatın biçimiyle ilgileneceğini söylüyor? Yaşadıkları mı Pamuk'u siyasi ifadelerin uzağına itti, yoksa yazarken estetiği ön plana almak sanatsal bir tercih mi? Röportajın başka bir bölümünde Pamuk şöyle diyor: "Başlarda daha 'Nabokovvari' idim. Güzellik için yazardım. Türk yazarların çoğu, kuşaklar boyu Maksim Gorki'yi, John Steinbeck'i örnek alırken, ben Nabokov okuyup hayal kuruyordum." Söyleşi, yazarın asla politik olmadığını söylediği, çıkmak üzere olan kitabı
Masumiyet Müzesi'ni anlatmasıyla bitiyor: "İstanbullu zengin bir adamın, fakir bir uzak akrabasına olan saplantılı aşk hikâyesini konu eden roman, 1975'ten bu yana şehrin yüksek sosyetesini anlatıyor. Yani evlilik, seks ve sosyal hayatla ilgili bir roman. İçinde mizah da var. Türkiye'yi moderniteye ve belki de Avrupa kapılarına taşıyan bu tuhaf toplumun endişeleri ve çılgınlıklarından bahsedecek!" Görünüşe bakılırsa en azından bir süre Orhan Pamuk'un politik görüşleri hakkında konuşulmayacak. Bu hangi sebeple olursa olsun, yazarın bilinçli tercihi... Çıkması heyecanla beklenen roman ise siyasetten 'mümkün olduğu kadar' uzak gibi...
Yayın tarihi: 13 Ocak 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/13/pz/haber,AB63EDA98FDA4AEB86D50EAC7AA682AD.html
Tüm hakları saklıdır.