kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Ocak 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Hem günah hem ayıp hem de yasak!

Memleketin geçmişinde, "Anayasa'yı ilgaya teşebbüs" ten idamlar da var. Darbeyle anayasa ilga edenlerin yeni anayasalara mutlaka koydurdukları madde yani!
Neyse şimdi idam yok ama "Anayasa'yı ihlal" den kapatılan partiler, mahkûmiyetler gırla var geçmişte.
Sanıyorsunuz ki, bir anayasa bir kez yapıldı mı, bu kadar sert muhakeme ve mahkemeler olduğuna göre, her bir maddesi hakikaten kutsaldır.
Yani, içinde haksız maddeler de olabilir ama bunlar en azından geçerli hukuktur ve nasıl bazı maddelerin ihlali yahut ihlal iddiası suçtur, diğerleri de öyledir.
Oysa yok böyle bi şiy!
Anayasa'daki "yasaklar" dan biri de "angarya".
Bedavadan aşırı çalıştırma.
Hatta ille bedava da olması gerekmez; insanı, insanlık ve hukuk ötesi aşırı çalışmaya mecbur bırakma.
Zaten yaptığı işte aşırı yüklenme ile aslında üstüne vazife olmayan işler ile aşırı çalıştırma.
Buna mecbur kılmak, bu konuda boyun eğdirmek, itirazını engellemek üzere, hem piyasadaki işsizliği istismar, hem de çalışanın işsiz kalma, kovulma korkusundan rant sağlamak.
"Angarya" tabii ki vicdana dair de bir mesele; insan olmaya, başkasını insan saymaya dair.
Ama, öyle vicdana terk edilemeyecek kadar, hukuk, hak, anayasa meselesi aynı zamanda.
Oysa her gün, her an, o kadar çok yerde çiğneniyor ki Anayasa'nın bu maddesi.
Sivil ve üniformalı kamuda. İrili ufaklı özel sektörde. Tamam, daha geri kalmış işyerlerinde, ama en modern, en ileri görünen sektörlerde, şirketlerde de.
Cumhuriyetçiler çiğniyor, demokratlar da. Liberaller çiğniyor, muhafazakârlar da. Ulusalcılar, milliyetçiler çiğniyor, sosyal demokratlar da.
Havada da çiğneniyor, denizde de, yerde de, yeraltında da.
Bir yazarsanız, hele bir yazın arkadaşlar, binlerce feryat geliyor!
Öğretmenden de geliyor, askerden de. Polisten de geliyor madenden de. Gazeteciden de geliyor mağazalardan da. Tersaneden de geliyor bankadan da.
Ve denetlemesi gerekenler, boş veriyor.
Çünkü "angarya", güçlünün güçsüzü, güçsüzleştirerek istismar etmesinin, ona güç dayatmasının hikâyesi.
Bunları yazıp duruyoruz ya; dün Hakİş Başkanı Salim Uslu "hak vererek, hak arayarak" aktardı; dikkate alırsa Başbakan'a da aktardıkları:
Haftalık çalışma (çalıştırma) saati, bilemedin en fazla 50'yi bulması gerekirken çok sektörde 72'ye ulaştırılıyor.
Her iki kişi, bu aşırı çalıştırma ve bedavaya çalışma ile, üç kişilik iş, yani üçüncü bir kişinin de işini yapıyor. Zorla yapmış oluyor.
Angarya engellenirse; devlet engelleyebilir, eh vicdanlar da artık utanırsa, 1 milyon işsize açılabilir. Hem de hızla.
Bunlar Uslu' nun dedikleri.
Ama biliyorsunuz, Piyasa azıcık yaramaz; sadece o değil, "Yasalar" da biraz yaramaz!
İş, ahlak, namus, vicdan, hukuk, cumhuriyet, demokrasi, hak, hakkaniyet, devlet, merhamet filan paçalarımızdan akarken, memleketin kurumları ve kuralları, birçok anayasa maddesi aslında yaramaz!
Ve memleketin nice saygın ismi; işadamı, siyasetçi, bürokrat, yerli, yabancı, bakan, komutan;
Aslında fiilen anayasa çiğneyip duruyorlar. İhlal ediyorlar.
Yapmasınlar:
Hem günah, hem ayıp hem de angarya yasak!