Kadınlar çiçek ister! Sevgilisinin çiçek almasını bekler! Bu konuda hemfikiriz herhalde ey okur! Peki bu çiçek konusu nereden çıktı. Reha Muhtar'ın pazar yazısından... 'Çiçek gönderemediğim kadınlardan özür dilerim' diye yazmış... Kadınların çiçek istediğini bilirmiş de isminin hayatına kattığı ağırlıktan dolayı bir türlü gönderemezmiş. Çünkü çiçek Reha Muhtar'dan kadına gidene kadar cümle aleme afişe olurmuş... Bence Reha Muhtar bir kadından 'çiçek' gibi bir fırça yemiş, şimdi de köşesinden af dilemelere geçmiş. Ama Sayın Muhtar, bu özür yazısını hiçbir kadın yemez! Ne demişler: İstersen dağlar dağlar yerinden oynar oynar! Çiçek yollamayı kafaya koymuş adamın önünde kim durabilir ki... İsimsiz yollayabilirsin, karta sadece adının baş harfini kondurabilirsin, sekreterinden, yardımcından eğer onlar yoksa bir arkadaşından çiçeği almasını rica edebilirsin. Adını damgalamak zorunda değilsin ki... Ayrıca damgalasan ne olur? Önemli olan kadını memnun etmek! Tabii bir kadına çiçek almak mücevher almaktan daha zordur. Daha fazla anlam ifade eder. Acaba Sayın Muhtar çiçeğin anlamı altında ezilmiş, büzülmüş, bu ağırlığı kaldıramamış, bugün çiçek veren yarın kolunu kaptırır fikrinde boğulmuş olabilir mi? Yoksa bahane! İsim, cisim, el alem bahane!
Bugünkü Tüm Yazıları
Reha Muhtar'ın çiçek sorunu!
Yayın tarihi: 7 Ocak 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/07/gny/haber,B9392E2EEF8641D1BF0DDB5D72836806.html
Tüm hakları saklıdır.