Birkaç hafta önce, akşamın bir vakti, Tophane'deki bir nargilecide
Orkun Uçar, Saygın Ersin ve
Burak Turan'la bir araya gelmiştik. Artık Türk yazarların da fantastik türde seslerini duyurmaya başlamasından duyduğumuz mutluluğu paylaştık... Bu türde okumayı tercih eden kitlenin artması şerefine lafı uzatmadan sohbetimize
(köşenin yer verdiği ölçüde) sizi de dahil etmek istiyorum. Bu arada
Orkun Uçar, 'Metal Fırtına' serisinin dördüncüsünü bitirdi.
"Bu bölüm, biyolojik Savaş ve Çinle ilgili" diyen Uçar,
'Metal Fırtına-4'ün şubatta çıkacağını söyledi. Artık detaylar o zaman...
*
Niye bu türde yazıyorsunuz?
O.UÇAR: Ben özgür olmak istiyorum. İnsanlar benim hayal gücüme hayran olsunlar, herkes benim yazdıklarımı takip etsin, hayal gücümde yok olsun istiyorum.
S.ERSİN: Türkiye'de bu türde yeterli eser olmaması büyük ayıp. Bunun için yazıyoruz.
*
3 yıl önce kimse okumuyor diye dert yanıyordu Orkun...
S.E.: İnsanların alışması bir tarafa, bir açlık gideriliyor çünkü.
O.U.: Ben Asimov'u çocukken okudum ve hayatımı şekillendiren stratejiyi kurdum. Kitaplarımın satmasını sağlayan felsefeyi ondan çıkardım. Stephen King'i okuduğumda insanın hayal gücüyle neler başarabileceğini düşündüm. Biz insanlara kendilerinin kahraman olduğunu, hayal gücünü okumanın zevkli olduğunu gösterdik.
S.E.: Kahramansız edebiyat olmaz, kahramansız toplum olmaz.
*
Okur kitlesi nasıl aydı, ben bunu soruyorum?
O.U.: 'Metal Fırtına'yla dünyayı salladık. Yabancı basına da röportaj verdik. Yaptığımızın dünyada nasıl bir değer olduğunu, ne getirdiğini gösterince, insanlar "Bunlara önem vermiyorduk ama dünyada yankı buldu, demek ki önemliymiş" dedi. Victor Hugo'suz bir Fransa düşünebiliyor musun?
S.E.: İnsanlar bu türü okumaya başladı çünkü istediklerini verdik.
*
Nedir o?
S.E.: Batının kültürüyle yazılmış fantastik kitapları okurken, bizim kültürümüzle yazılmış bir fantastik, korku edebiyatı istiyorlardı.
B.TURAN: İnsanlar fantastik okur çünkü gerçekler sıkıcıdır!
O.U.: Gerçeklerin içinde de hayal gücü vardır.
B.T.: Sıkıcı, soğuk, gridir...
O.U.: Yo yo bak bir örnek vereyim; Saygın'ın kitabında büyücü bir grup var, bir ölümsüzlük iksiriyle yaşıyorlar. Genelkurmay bünyesinde grup kuruluyor. Ve emir almaya da Çankaya Köşkü'ne gitmeleri isteniyor. Gidiyorlar; Cumhurbaşkanı'yla görüşeceklerini sanıyorlar ama hayır! Köşk'ün bahçıvanıyla görüşüyorlar...
S.E.: Çankaya Köşkü'nü bir fantastik kurgunun içine yerleştirdiğinizde hem değer kazanıyor hem de hayal gücü içinde çalışan bir mekan oluyor.
O.U.: Mesela 'Metal Fırtına' neden bu kadar etkili oldu, insanlar İstiklal Caddesi'ne düşen bombaları hayal ettiler.
*
Bu türde yazanlar olarak kafalarda bir sakatlık var mı?
S.E.: Ben arada sırada kendi kendime konuşma yapıyorum.
B.T.: Ben kendimle diyaloglar ötesi muhabbet ediyorum. Evde yalnızım ama 10-15 kişi varmış gibi herkesin adına teker teker konuşuyorum. Kavga çıkıyor bazen...
O.U.: Bende insanlık az! Yıllardır ağlamam. Duygu az bende.
B.T.: Orkun'da bir makine var, yağla, yıllarca aynı şekilde çalışır.
O.U.: Ben mesela seviştikten sonra yanımdan gitsin isterim, o kadar duygusuz bir insanım ki...
B.T.: Bu Orkun'a has değil, bütün erkekler aynı şeyi ister.
S.E.: Yazarsan eğer bunları, vurgula, ben sevgi böcüşüyüm...
B.T.: Sana sevgi olsun yeter.
S.E.: Ben sarılırım böyle...
(Ve kahkahalar...) Saygın Ersin'in kitapları: Zülfikar'ın Hükmü, Erbain Fırtınası, Emekli Polisler Lokali ve Derin İmparatorluk. Orkun Uçar'ın kitapları: Metal Fırtına 1-2-3, Asi, Kızıl Vaiz, Metal Fırtına'yı Kim Yazdı, Kara Divan, Zifir, Derin İmparatorluk. Burak Turan'ın kitapları: Zifir.
Bugünkü Tüm Yazıları
'Metal Fırtına-4' bitti şubatta geliyor!
Yayın tarihi: 7 Ocak 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/07/gny/coban.html
Tüm hakları saklıdır.