Seks kötüyse ilişki başlamaz

Sahtekar ünlü kadınlar
Lindsay Lohan'ın bir röportajda söylediği "Seks kötüyse ilişki biter" cümlesini bizdeki ünlülere sormuşlar. Tüm sahtekar ünlü kadınlar, hepsi bakire cici ev kızları olduklarından "Öyle şey mi olur efendim dostluk var, arkadaşlık var, aşk var" demiş. Ortaya çıkıp da doğruyu söyleyen bir benim. "Seks kötüyse ilişki başlamaz" dedim. Aksini iddia eden varsa ya yalan söylüyor ya da yalan ilişkiler yaşıyordur.

Kendini köprüden atsın
"Benimle iyi seks yapamayan adam kendini Boğaz Köprüsü'nden atsın" demedim; erkek bana ilgisini, her şeyden önce şefkatini gösteremiyorsa "Aman bununla mı uğraşacağım? Gitsin kendini köprüden atsın" anlamında söylenmiş bir sözdü o. Yani "Ben bu alanda çok iddialıyım" anlamında söylenmiş değil...

LA'da garsondum
Los Angeles'ta tiyatro öğrenimi görürken her oyuncu adayı gibi garsonluk yaptım. Hiç tabak yıkamadım ama çok Martini bardağı kırdım. Yüksek oldukları için tepside dengede tutmak zordur. Bir keresinde de şampanya açarken mantarını tutamamıştım. Açınca elimden fırladı. Tavandan sekip müşterinin kafasına indi. Müşteri de şakayla karışık "Avukat istiyorum, boynum incindi" diye bağırdı.

O'Neill iyi bahşiş bırakır
Sunset Bulvarı'nın en kalabalık restoranında çalıştım. Los Angeles'ta yüzde 20'den az bahşiş geldi mi çek defterini masaya götürüp "Ne oldu, servisten memnun mu kalmadınız?" diye sorardık. En favori müşterimiz ünlü basketbolcu Shaquille O'Neill'dı. Deste halinde 100 dolarlık banknotla dolaşırdı. Bozuk para istemez, taşımazdı. Yani 20 dolarlık içki içse, üstü sizin...

Rakip belirlemedim
Kendime hayatın hiçbir alanında rakip, örnek veya idol belirlemedim. Böyle sınırlandırmaları sevmem.

Tuba'yı çok beğeniyorum
"Kimi beğeniyorsun?" deseler, "Tuba Büyüküstün" derim. Seksi olup olmadığına karar veremem ama çok güzel buluyorum.

Oliver Stone ile kankayım
Oliver Stone'un yatırımcılarından biri olan ve aynı zamanda 'Any Given Sunday' filmine para yatıran Paulo arkadaşımdı. Cannes'da tanışmıştık. Los Angeles'a beni de davet etti. Orada Oliver beni çok sevdi. Yanından ayırmadı. Oliver ile kankaydık. Çok unutulmaz anılarımız var ama sevgili değildik. Çünkü Oliver ile takıldığım dönemlerde Tom Sizemore sevgilimdi. Quentin Tarantino ile ilgili ise yorum yapmak istemiyorum...

Hayat cesurlarındır
Kimsenin hayatını değiştirir mi bilemem ama benim kişisel düsturum "Life is for the brave" yani "Hayat cesurlarındır" sözü. Hayatın her alanında, özellikle severken cesur ve karşılık beklemeden davranmak lazım.

Pes etmem, savaşırım
Annemle babam ben dört yaşındayken ayrıldı. Ben annemle kaldım. O yaşta bile bilinçli olarak 'Annem için güçlü olmak zorundayım' duygusunu hissetmişimdir. 18 yaşında evden ayrıldım ve kendi ayaklarım üzerinde duruyorum. Tepetaklak olduğumda depresif ve mutsuz olurum. Bir hafta evde oturur ağlarım. Sonra "Ne yapıyorsun, toparla kendini" diyerek kendimi işe vururum. Her seferinde çok çalışarak düze çıktım. Asla pes etmem, savaşçıyım ben.

Nazlı bebek sevmem
Avustralya'da yetiştim ben. Arka bahçemizde envai çeşit kertenkele, zehirli yılan, tarantula ve örümcek vardı. Vahşi hayata gayet iyi adapte olabilen biriyim. Ormanda kamp yapmış, çölde uyku tulumunda uyumuş ve zevk olsun diye paraşütle atlamış biriyim. Öyle nazlı bebeklerden de hiç hazzetmem, ne sıkıcı şeyler onlar!