'Tefo' gibi olmak ya da olamamak...

Haftanın beş gecesi gece aleminde turlayan, dans edip şarkı söyleyen, 75 yaşında bir adam var. Bu ruhu genç adamın adı Tevfik Dölen, gece hayatını bilenlerin tabiriyle Tefo... "Şimdi bu mevzu da nereden çıktı?" diyeceksiniz.

DAKİKALARCA GIPTA İLE İZLEDİM
Yılbaşından bir gece evvel, pazar akşamı, Nişantaşı Salomanje'de parti vardı. Ben de gittim, Tefo da oradaydı. Ve itiraf etmeliyim ki, onu dakikalarca gıpta ederek izledim. Partideki gençlerin arasında eğlenmesi, dans etmesi, hatta kutlamanın finalinde dansözle bir güzel göbek atması vardı ki, bana "Vay be, böyle adamlar kaldı mı? Ben de yaşlanınca böyle enerjik olabilecek miyim?" dedirtti. Tefo'yu akşamları sık sık Nişantaşı'nın meşhur barlarında görebilirsiniz. Öyle tek başına takılır ve herkesten çok eğlenir. Kimileri kasılıp dururken, o hiçbir şeyi umursamadan eğlencenin tadını çıkarır.

DİSKOTEĞİ TÜRKİYE'YE GETİRDİ
Tefo'yu anlatmak gerekirse, kendisi diskoteği Türkiye'ye ilk getiren kişi... Kolej mezunu, zarif, şık, tabir-i caizse yaş 75 ama iş bitmemiş, dedirten bir adam. 1960'lı yılların gece hayatındaki en renkli simalarından biriydi. Tekstil mühendisiyken çalıştığı firma onu İsviçre'ye göndermiş ve orada ilk kez tanıştığı 'diskotek' kavramını, hiç vakit kaybetmeden hemen Türkiye'ye adapte etmiş. Dölen'in bu diskoteği açarken, üç prensibi varmış o yıllarda: Silahla girilmeyecek. Rakı ve beyaz peynir değil, viski servisi yapılacak. Kılığı düzgün olmayan kimse mekana alınmayacak! Yani 40 yıl önce bugünü görmüş... Ardından Şamdan Bar ve Etiler Tefo'yu işletmiş yıllarca... Şimdilerde emekli ve ardından gelen işletmecilerin mekanlarında hayatın, yaşamanın keyfine varıyor.