Geçen yıl Taksim'deki rezil görüntüler televizyonlarda onlarca kez tekrarlandığında yazdım. Dedim ki, "Bu magandaları ekrana getirmek, onlara paye vermektir. Bu görüntüleri asıl izlemesi gereken karakollardaki emniyet yetkilileridir. İzleyip, gereğini yapacak olan onlardır." Korktuğum başıma geldi. Bu yıl, Taksim'de adeta "taciz festivali" (!) yapıldı. Bu çapulcuların kamerayı gördüklerinde utanacakları filan yok. Aksine, kamera ışığı onları daha fazla harekete geçiriyor. Neden? Ertesi gün kahvehanede arkadaşlarıyla bu görüntüleri izlerken, "Bak nasıl zamparalık yaptım? Bak turistin şeyini nasıl elledim?" diye gerim gerim geriniyorlar da ondan... Turistler şikayetçi olmadıkları için bu magandalığın kapsamı "huzur bozmak"tan ibaret kalıyor ve cezası da sadece 57 küsur lira olarak kesiliyor. Bu şehir eşkıyaları belki de geneleve ödeyecekleri paranın yarısına kendilerini tatmin ediyor, bir de üstüne üstlük mahallede "caka satma" fırsatını elde ediyor. Bu sahnelerin yayınlandığı anlarda havaalanındaydım. NTV'nin yayını, salondaki ekranlardaydı. Önümde turistler vardı. Ekrana öyle bir dehşetle bakıyorlardı ki, Türk olduğumu gizlemek için başka dilde konuşmak geçti içimden... Dünya televizyonlarına şöyle bir göz attım. Havai fişek gösterileri ve mutluluk dolu sokak eğlenceleri dışında tek kare görüntü yoktu. Siz yılbaşı gecesi New York'ta, Amsterdam'da, Berlin'de, Sao Paolo'da olay çıkmadı mı sanıyorsunuz? Tabii ki çıktı. Ama bunların hiçbiri bu denli büyük bir "iştahla" ekrana getirilmedi. Öfkem çok büyük. Bana göre; Mecidiyeköy'de AKBİL gişesine bomba koyan eşkıya ile Taksim'de İspanyol turistlere tecavüz etmeye kalkışan maganda arasında (Evet, bana göre bu bir taciz değil tecavüz girişimidir) fark yok. Çünkü "bombanın" fiziksel olmasa da siyasi ve ekonomik etkisi neredeyse aynı... Bence cezasının da "aynı oranda kesilmesi" gerekiyor. Bir de şu "Neronlar" meseli var. Medya, büyük kentlerde otomobil tutuşturan hainlere "Neron" yakıştırmasını uygun gördü. Buyurun size azmettirici bir taltif daha... Çapulcuları, hainleri durduk yerde "imparator" ilan ettik. PKK'nın şehirlerdeki maşalarını bir tarafa bırakın, bugüne kadar hiçbir alanda dikiş tutturamayan, kendini hiçbir sosyal ve siyasi statüye ait hissetmeyen ne kadar ipsiz sapsız varsa, eline bidonu alıp, sokağa fırlayacak. Neden? "Neron" olmak için... Bir kıvılcıma, bir kulüp üyeliği... Bir bidona, imparatorluk saltanatı... Taksim görüntülerini havaalanında izlediğim o ilk andan itibaren sinirlerim ayakta. Kendimi bir türlü sakinleştiremiyorum. Çaresizlikten kafasını duvara vuran bir zavallı gibi, bugün iğneyi de çuvaldızı da "bize" batırmam belki de o yüzden...
Bugünkü Tüm Yazıları
Çapulcuları nasıl kahraman yaptık?
Yayın tarihi: 3 Ocak 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/03/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.