kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MELİHA OKUR

Oyak'ın Oytek'i Türksat'a karşı hak arıyor!

Türkiye'nin çok ciddi bir iletişim problemi var! Ankara'daki onca kamu kurum ve kuruluşunun birbiriyle ortak iş yapmasını bir yana bırakın, kurumlar hâlâ ortak bir bilişim altyapı diliyle konuşamıyor!
Örneğin, nüfus kayıt bilgilerinin yer aldığı MERNİS programı ile vergi kimlik bilgisinin yer aldığı program birbirini tanımıyor.
Ya da Sağlık Bakanlığı'nın kayıt sistemi ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nün veri tabanı birbirini görmüyor.
Bu sakillik, bilişim diliyle üretim yapan küresel dünya ile Türkiye arasında derin bir uçurum yaratıyor! Türk vatandaşları hâlâ 30 ayrı evrakla ve bürokrasiyle hâlâ boğuşuyor. Bundan 10 yıl önce "bürokrasi bitecek" diye söylev çekenlerin yerine gelenler de yine aynı dille masal anlatmaya devam ediyor. Galiba birileri düzenli olarak Türk halkına yalan söylüyor.
Ben bu durumu, Türkiye'nin uydu ve kablo şirketi Türksat'ın eskiyeni farketmez, bürokratları sağolsun, onlar sayesinde farkettim, öğrendim.
Diyeceksiniz ki, "Sorun ne?"
Sorun, Türksat'ın yapacağı bir iş olmamasına rağmen Türksat'a verilen ve Türk vatandaşlarının tek kapıdan devletle ilgili tüm bilgiye ulaşmalarını sağlayacak olan 19 milyon Euro değerindeki e-Devlet kapısı projesi.
Türksat'ın görevden alınan eski genel müdürü Osman Dur, nedeni bilinmiyor ama bugüne kadar bu projeyi çalıştırmamak için elinden geleni yaptı. Yerine atanan yeni genel müdür ise hiçbir şey sormadan işin yüklenici firması olan Oytek'e, "İşi zamanında bitir, bitiremezsen anlaşmayı feshederim" diye ihtarname çekti.
Oyak Holding'e bağlı Oytek, bir yandan yasal yollardan hakkını arıyor. Bir taraftan da uzlaşmak için hem Ulaştırma Bakanlığı hem de Türksat yönetimiyle görüşmeye çalışıyor.
Çünkü ortada 10 milyon Euro zarar, zararı kimin üstleneceği belli olmayan bir iş var. Hoş, eDevlet kapısı projesi 2004'te gündeme geldiğinde, Bakanlar Kurulu, işin koordinatörlüğünü yapan Devlet Planlama Teşkilatı'na teknik altyapı işini de vermek istemiş, o yıllarda DPT'den bazı bürokratlar, "Biz bu işi 2007'ye bitiremeyiz, proje gecikir," diye sorumluluk üstlenmemişti. Dolayısıyla iş, yeniliğe çok açık olan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da arzusuyla bizzat Türk Telekom'a verilmişti.
İşe bakın siz!
Türk Telekom özelleşti.
e-Devlet kapısı da, tıpkı kablo şebekesi gibi Türksat'a gitti. Gidiş o gidiş!
2007 yılı bitiyor, proje bir türlü başlayamadı. Bakan'a rağmen iş olmadı. 2007 yılı bitiyor, ortada hâlâ biten bir iş yok.
Oytek ile Singapurlu yabancı ortağı Crimson Logic ise durumu değerlendiriyor . Crimson Logic yöneticileri, büyükelçilik düzeyinde Türkiye'yi şikâyet üzerine şikâyet ediyor. Devreye Dışişleri Bakanlığı girdi, sorunu dinliyor.
Türksat ise işi Türk Telekom ile Havelsan'a vermek üzere çok özel görüşmeler yapıyor. Konuyla ilgili olarak taraflar suskun.
"Bürokrasi yok, mevzuat azaltıldı, bürokratların kişisel engellemeleri olamaz!" diyenler acaba bu işe ne diyecek? Türksat'ın bu konuda yaşadığı problemde sorumluluğu kim yüklenecek? Merak ediyorum!