Kerkük'te 'referandum' hesabı

Türk-Irak İş Konseyi üyesi Mete Yarar, "Boru hatları bir ülkenin gırtlağı gibidir. Tuttun mu, iş biter. Karşında kim olursa olsun artık her şeye evet der!" diyor.
Yorum ilginç. Acaba Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı öyle mi? Türkiye bu işten ne kazanır? Konu incelenmeye değer...
Diyeceksiniz ki, "Yahu, BTC'de bizim payımız devede kulak!
Birileri üretiyor, birileri satıyor. Biz ise sadece transit ticaretten geçiş ücreti alıyoruz. Petrolün vanası bizim elimizde değil. Kendimizi kandırmayalım. Parayı biz kazanmıyoruz."
Aman ha! Sakın böyle demeyin. Transit taşımacılık niye çok önemli? Lütfen iyi inceleyin. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından açıldığı günden bugüne kadar 578 milyon varil petrol akıp gitmiş. Petrol fiyatlarının 100 dolara ulaştığını göz önüne alırsak hesap ortaya çıkar. BTC, bu işten en az 57 milyar dolar kazanmış durumda.
Peki Türkiye'ye bu işten ne düşer?
Eğer Türkiye, işi doğru yönetmeyi başarırsa bu işten en az, 20 milyar dolar ihracat rakamını yakalar. Türkiye'nin önüne standart ticaretin kuralları konur. Malum, standart ticarette komşu ülkelerin birbirleriyle yaptıkları ticaretten aldıkları pay, yüzde 15 ile 30 oranında değişiyor.
Az şey mi?
O yüzden 2008'de Hazar bölgesi ve Irak'ın kalbinin Ceyhan'da atacağı kesin!..
Zaten bu noktada, dünyada petrol rezervlerinin yüzde 4'üne sahip olduğu bilinen Irak'taki Kerkük eyaletinde işler çok karışacak. Çünkü 31 Aralık'ta Kerkük'te referandum, aralık ortasında da Irak'ın Kürt Bölgesi'nde seçim var. Kürt Bölgesi kararlı, "Ne olursa olsun referandum yapılacak!" diyor. Referandum ise kritik!!!
Çünkü Türkiye, referandumu çoktan 'kırmızı çizgi' olarak tanımladı, "Kerkük'te kimse tek başına karar veremez," dedi. Kırmızı çizginin aşılmasını savaş sebebi sayıyor. İşin başından bu yana Irak'ın Kürt Bölgesi ile Türkiye arasında yaşanan gerilimin asıl göstergesi de PKK'ya yapılacak operasyon değil, Kerkük'teki referandum konusuydu.
Kürt Bölgesi, inat eder ve referandumu yaparsa sonuç istediği gibi çıkar. Çünkü Kürt Bölgesi 2003'ten bu yana 1 milyon 300 bin nüfuslu Kerkük'e 700 bin Kürt yerleştirdi. Kerkük'ün nüfus yapısını değiştirdi.
Olay bu.
Ama ne hikmetse bu kadar önemli bir detay herkesin gözünden kaçıyor. Belki de kafalar bilinçli olarak karıştırılıyor. Öyle ya, Barzani ve Talabani durduk yerde, ağız değiştirip yumuşamış olamaz! İnsanın aklına kötü şeyler geliyor. Acaba birileri Kerkük adına taviz mi verdi?