İstihbarat raporları, Türkiye'nin terör örgütüne ağır bir darbe indirdiğini gösteriyor.
PKK'nın merkez karargahları beklemedikleri bir baskınla karşı karşıya kaldı. 30 yıla yaklaşan bir terörle mücadele söz konusu.
Terör örgütünün artık dünya sisteminin bu yapısı ve Türkiye'nin askeri kabiliyeti karşısında fazla şansı olmadığını görmesi gerekir.
Lider kadronun artık cep telefonu ile konuşması bile olanaksız hale gelmiştir çünkü uydudan yakalanıp hedef olması an meselesidir.
Öylesine bir kıskaç altındaki bir örgütün hayatını sürdürebilmesi olanaksız olmasa bile çok çok zor olacaktır.
Sınıra yaklaşan tek bir militanın bile saptanıp, takip edileceği bir sistem kurulduğu ortada.
Türkiye sınırları içinde de işleyen bu sistem sayesinde terör örgütünün hareket kabiliyeti son derece sınırlandırılmıştır.
Aynı şekilde haberleşme kabiliyeti de darbe yiyen örgüt, Öcalan'ın yakalandığı dönemden daha da zor duruma düşmüştür.
Bugün için tablo budur.
Türkiye'nin de bu çaresiz tabloya rağmen dağa çıkmaktan vazgeçmeyen gençleri ikna edecek politikalar geliştirmesi lazım.
Demokratik yöntemlerle güçlendirilmeyen askeri harekatların tek başına sonuç alması mümkün değildir çünkü.
Yarın tekrar pişmanlık özeleştirileri yapmak yerine, bugünden adım atmak daha doğru olacaktır.
Hukukun üstünlüğü, insan hakkı, demokratik düzen gibi temel kavramları Türkiye'nin vazgeçilmez ölçütleri yapmakla işe başlayabiliriz.
Yayın tarihi: 18 Aralık 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/18//haber,6A3FA10DA7B9458D9E24593D217AC314.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.