Yeni YÖK Başkanı

YÖK ömrünü tamamlamış bir kurumdur.
Üniversiteleri ilkokul gibi gören bir anlayışın ürünüdür.
Temel hedefi bilim, araştırma olmayan, tek tip insan yetiştirmeyi hedefleyen bir dönemin ürünüdür.
Kadın-erkek eşitliğine inanmayanların oluşturduğu bir kurumdur, çünkü aynı inançtaki erkeklere dokunmayan, genç kızları ise cezalandıran bir sistemi öngörmektedir.
Türkiye hızlı bir değişim geçiriyor.
Taha Akyol'un Milliyet'teki dünkü yazısında mükemmel bir biçimde özetlediği gibi, köyden kente yoğun göç nedeniyle bu değişimin bugünkü renginde muhafazakârlık ağır basmaktadır.
Ancak gerçek muhafazakârlar eğitim görmek isteyen genç kızları başörtüsü nedeniyle kapıdan döndürenlerin kafasındadır.
Dağdaki gençlerin silah bırakıp annebabalarının yanına dönmesine karşı çıkan da aynı zihniyettir.
Her değişim sancılıdır ve şüphe yaratır.
Ancak Türkiye artık hızlı bir değişim sürecine girmiştir ve bunun geri çevrilmesi mümkün değildir.
YÖK gibi yasakçı bir kurumun başına liberal bir bilim adamının getirilmesi bu değişimin önemli bir adımıdır.