Bayılıyorum ben şu Sacit Aslan'a. Ve neden bu adama bir televizyon programı yaptırmayı kimse akıl etmiyor diye de şaşıyorum. Bir kere muhteşem bir hatip. Ne anlatırsa anlatsın, keyifle dinletiyor kendini. Üslubu sert ama aynı zamanda da çok komik... Siniriyle bile çok eğlendiriyor beni. Öfkesi komik olan bir de sevgili Demet'i (Akbağ) bilirim ben. O öfkelensin, siz oturup o haline gülün. Sonra o buna daha çok öfkelenip, sizi daha çok güldürsün. Öyle bir kadındır Demet. İşte Sacit Aslan da öyle. Bir de dobra kiiiii.. Seda Sayan yanında çırak kalır. Yaa bu arada Seda Sayan dedim de... Kadırgalı bu aralar programında sürekli kendini ispat etme çabası içinde. Program içinde dizisinin tanıtımı en az iki kere dönüyor. Bir ankette 'Türkiye'nin en güvenilir insanı' seçildiğini her programda tekrarlıyor vs. Oysa öyle gereksiz ki tüm bunlar... Çok da itici... Kendi alanında çok ama çok başarılı bir programcı. Ama bir insan her işte başarılı olacak diye de bir şey yok ki... Özellikle köşe yazarlarına ateş püskürüyor bu aralar. Dizisi hakkında yazılanlara kızıyor. E n'apalım canım, hakikaten 'olmamış', baştan ölü doğmuş bir iş! Her sabah canlı yayına çıkan bir kadının, başka bir sesle ama neredeye kendini oynadığı bir dizi, izleyiciye gerçeklik duygusunu ne kadar geçirebilir ki? Tamer Karadağlı'nın sert adam pozlarının gülünçlüğüne hiç değinmeyeceğim. Aslında Sayan, dizinin gidişatından kendi de ümitsiz ki, her sabah izleyiciye, "Dizi asıl şimdi başlıyor, görün bakın neler olacak," deyip gaz veriyor. Ama bence kendi de biliyor, ne yeni başlaması yahu,
Fedai çoktan toprak oldu.
Yayın tarihi: 9 Aralık 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/09/pz/haber,A0F0D7870A61437C8AC4DB23C6253669.html
Tüm hakları saklıdır.