(Rolling Stone Türkiye aralık sayısından alınmıştır)
Kim daha medeni?
Brezilyalı fotoğraf sanatçısı Sebastiao Salgado ülkesi Brezilya'da henüz modern kültürün nüfuz etmediği bölgelerde, yerli kabilelere karışıp altı aydan uzun bir süre takılmış. Orada geçirdiği süre içinde gördüklerinden edindiği izlenimi Rolling Stone'a anlattı ve tabii harika fotoğraflar çekti. Burada geçirdiği süre boyunca hiç sinirlenmediğini, hiç kavga etmek ya da tartışmak zorunda kalmadığını söylüyor. Üstelik yerlilerin de birbirleriyle kavga ettiklerini falan görmemiş. Gayet medeni bir hayat yaşadıklarını, bulundukları çevreyi, kesip biçecekleri ve istedikleri gibi şekillendirecekleri bir yer olarak görmediklerini, ormanla bir bütün olduklarını söylüyor.
40'LARDA FARKEDİLDİ
Bu kabilelerden bazıları 1940'larda ilk kez fark edilmiş. Yani o zamana kadar ne Batı ne de Doğu uygarlıklarıyla en ufak bir temas olmamış. Kolonici İspanyollar buralara ulaşamamış. Dünyada varoldukları günden bugüne kadar aynı şekilde yaşayan, kültürlerini tamamen kendileri oluşturmuş kabileler bunlar. Neler kaçırdıklarına bir bakalım. İki adet dünya savaşından geriye doğru muhtelif din savaşları, katliamlar, işgaller... Günümüzde ise Bush'u tanımıyor, hamburger yemiyor ve sabah programı izlemiyorlar diye onları ilkel sayamayız herhalde.
KÖTÜ İNSAN OLALIM
Bu durum bana içinde yaşadığımız dünyanın ne kadar vahşi ve medeniyetten uzak olduğunu hatırlattı. Bir okurum son dönemde her şeyi çok fazla eleştirdiğimi yazmış. Hiç mi iyi bir şey yok diyor? Haklı. Ama gerçek dünyada bir metropolde yaşıyorsanız, bu metropol Ortadoğu ile Avrupa arasında sıkışıp kalmış kafası karışık bir bölgedeyse, eleştirmek için özel bir çaba sarfetmeye ihtiyacınız yok. O yüzden değerli okurum, benim aklımı kaybettiğimi düşünmenizi bir sevgi göstergesi olarak algılıyorum. Kendimi değerli hissettim. Ama birilerinin de yanlış olan şeyleri söylemesi ve eleştirmesi gerek. En azından yazı yazarken bunun sorumluluğumuzun bir parçası olduğuna inanıyorum. Amazon kabileleri kadar 'medeni' olamadığımız sürece eleştiri olur. Üstelik insanlar sevdiklerine doğruları söylemeye çekinirler. Kırmaktan korkarlar ve çoğu zaman da yalan söylerler. "Yeni kazağım nasıl?" "Harika, sevgilim." Halbuki o kazak seni 100 kilo göstermiş, bir daha giyme dediğinizde ona iyilik yapmış olursunuz. Hangimiz annemize babamıza gerçekten ne düşündüğümüzü söylüyoruz onlar hakkında? Ama kötü insan olursunuz. Bırakın biz eleştirelim, kötü insan olalım. Son olarak biraz da havamızı bulalım değil mi? Salgado'nun anlattığı hikayelerden biri şöyle: Xingu kabilesinde sadece kızların katıldığı Amuricuma olarak bilinen, özel bir festival var. Tören, erkeklerin domuza dönüşmesi yüzünden köyün kontrolünü kadınların ele aldığı günü yeniden canlandırıyor. Yani değerli okurlar; 50 yıl öncesine kadar bildiğimiz medeniyetle temas etmemiş bir kabilede bile erkeklerin domuza dönüştüğü bir festival var. Ve kadınlar yönetimi ele geçiriyor. Güzel bir eleştiri, ne dersiniz? Kavga dövüşten uzak bir pazar günü dileğimle...
Yayın tarihi: 2 Aralık 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/02/pz/haber,D182C3D017C44C9C831321C0A32088A1.html
Tüm hakları saklıdır.