Can güvenliğim yok

Bu yazıyı yazarken de, evimde otururken de, evlendiğim zaman kocamın kollarında ya da yatağında bile can güvenliğim yok! Çünkü beni, yani bir kadını öldürdükten sonra bir erkeğin uyduracağı bahaneler ona 'tahrik unsuru' sayılıp cezasından indirim yapılacak. Yani oraya buraya saçtığı kanlarım yıkanacak, eve badana boya yapılacak, ben çoktan gömülmüş olacağım ve beyefendi ellerini yıkadıktan sonra 'Beni tahrik etti öldürdüm, indirin cezamı' diyecek. Tabii hakimin karşısında 'ağır tahriklenmiş, kusuru olmayan, mağdur bir erkek' portresi çizecek.

TAHRİK OLABİLİR
Sinirden ve korkudan beynim ısındı. Biz kadınların, ben bu yazıyı yazmaya devam ederken hala can güvenliği sağlanabilmiş değil! Bir erkek; benim kadınları tahrik eden bu yazımı okuyor olmanızı bir tahrik nedeni sayabilir. Aman dikkat kızlar, kimseyi tahriklendirmeyin! Dün SABAH gazetesini elime aldığımda 'Kocaya azgın teke indirimi' manşetini görünce komik bir haber okuyacağım sandım. Oysa durum çok korkunç... Haftasonu, eşini öldürten Alaattin Çakıcı'nın "Beni Apo'ya benzetti" demesini tahrik sayıp, ceza indirimi yapan mahkemelerimiz şimdi de "Cinsel ilişki teklifini reddettiği koca tarafından öldürülmeyi" tahrik saymış. Yani evlendiğiniz anda artık insan değilsiniz. Hiçbir insani hakkınız yok! Hayır deme hakkınız yok! Ne oldu medeni kanun?

YATAKTAKİ DÜŞMAN!
Neden söz konusu kadın olunca, kanunlar tüm medeniyetini yitiriyor? Geçen aylarda da bir erkek eşinin çantasında doğum kontrol hapı bulup onu öldürdüğünde 'tahrik indirimi' almıştı. Üstelik başsavcı 'Evlilikte eşler her zaman cinsel talebi yerine getirmeye mecbur değil' demiş. Üstelik bu ülkede evlilikte eşe tecavüz suç sayılıyor. Ama dikkat edin kızlar; yatağınızdaki düşmana dikkat edin! Onların artık 'tahrik indirimi' var!