AK Parti iktidarı, PKK'yı yalnızlaştırmak hususunda önemli bir adım attı. 5 Kasım'da ErdoğanBush buluşması sonrasında, ortaya çıkan gelişmeler bunu gösteriyor. Sınır ötesi operasyon, bölge ülkelerinin, ABD ve AB'nin onayıyla, Türkiye'deki sivil ve askerlerin de işbirliğiyle gerçekleşiyor.
Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla yaptığı eski konuşmaları tarayınca, zaten, PKK'nın Talabani'nin de başının belâsı olduğunu görüyorsunuz. 13 Eylül 2000'de, Öcalan'ın, avukatlarına Talabani'yi nasıl kötülediğini bir okuyun:
"Talabani, çatışmaya dayalı kan tüccarlığı yapar. Londra'ya bağlıdır. Talabani 25 yıldır benden kurtulmak istiyor. Ala Rizgari'yi ve Kawa'yı oluşturdu; tutmadı. Fırsat bulursa güçlerini bizim alanımıza sokmak ister. Biz Misak-ı Milli'yi anlarız. Talabani, Misakı Milli'ye karşıdır, İngiltere'nin 1925 çizgisini sürdürmektedir. Biz güneyi bırakırsak, Kürt sorunu çözülmez. Her zaman savaşın zemini olur." Öcalan, PKK'nın Türkiye'nin güneydoğusundaki dağları tutarak, buralara TİKKO'nun, Ermeni-Yunan çizgisinin sızmasını engellediğini de belirtiyor ve diyor ki:
"Türkiye'den bütün güçlerimizin dışarı çıkmasına, ziyaretime gelen Genelkurmay yetkilisi de kuşkuyla baktı. Tam dışarı çıkılmamalı dediler. Başka güçler kullanabilirler. Şimdi daha iyi anlaşılıyor. Yeni geliştirilen barış planı yavaş yavaş uygulanmalıdır. Yoksa İran-Hizbullah, Ermeni-Yunan çizgisi devreye girer. Eski mevziler korunmalı." Anlaşılıyor ki, Apo tutuklandıktan sonra, kendisiyle görüşen Genelkurmay temsilcileri veya temsilcisi, PKK'nın tamamen Türkiye'nin dışına çıkmasını istememiş.
Neden?
"İyi niyetle" düşünülürse, PKK'dan boşalan bölgeye, Ermeni veya Rum teröristlerin ya da Talabani'ye bağlı güçlerin yerleşmesi arzu edilmemiş denilebilir. Bu durumda,
"Kuzey Irak'tan içeriye nasıl bu kadar rahatça teröristler sızıyor?" sorusuna da cevap bulmuş oluyoruz. Çünkü devletin (?), PKK'lıların bir bölümünü Türkiye'nin içinde muhafaza etmeyi hedefleyen bir eylem planı mevcutmuş.
Çok garip olaylar yaşanmış ve yaşanıyor. Bir zamanlar demek PKK farklı tehlikelere karşı "
panzehir" olarak görülmüş. Tabi
"kötü niyetle" düşünürsek, aklımıza başka şeyler gelmiyor değil.
Yayın tarihi: 23 Kasım 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/23//haber,780259206036480EACAFA015CA59A08F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.