Şövalye ruhu olanlar

Bugüne kadar çok sayıda röportaj yaptım ve karar verdim ki; spor gerçekten en enteresan camia... Konuştuklarınız mutlaka olay oluyor, gürültü çıkarıyor, mahkemelik oluyor! Mesela... Fenerbahçe yönetimiyle arası açık olan Sadettin Saran, yaptığımız röportajda "Fenerbahçe sevgisiz bir takım" deyip gerekçelerini açıklayınca, röportaj delil gösterilerek kulüp üyeliği iki yıl askıya alındı. Ahmat Çakar "Türk spor basını terbiyesizdir" dedi, kendini de içine dahil ettiği halde davalık olmaktan kurtulamadı. Reha Muhtar'la Beşiktaş'ın son günlerdeki durumunu konuştuk; Divan Kurulu'nda önemli bir kongre üyesi bu röportajı Divan Başkanı'na gösterip 'Beşiktaş yönetiminde Başkan Demirören'in şirketinden maaş alan 4 isim var iddiasının' araştırılmasını istedi. Hayır yani... Camiada konuşmayı planladığım birkaç isim daha var; şimdiden bilgi vereyim, mahkemelik olunacaksa sorumlu ben değilim! İşin şakası bir yana... Konuştuğum insanların hepsi de çok özel ve önemli insanlar... Sağolsunlar özel ve önemli şeyleri benimle paylaşıyorlar... Ama en azından bu dava süreçlerinde hiçbir zaman yalanlama yolunu tercih edip işin kolayına kaçmadılar. Niye mi söylüyorum bunu? Aklıma Yasemin Kiremitçi geldi çünkü... Eski eşi, yazar Tuna Kiremitçi ile ilişkisini anlattığı bir yazarımızı medya sitelerinde yalanladığı yetmemiş! Köşe sahibi olunca hızını alamayıp aynı iddiaları ısıtıp ısıtıp okuyucunun önüne koymuş. Problemi de şu: Telefonda anlattıklarından sonra pişman olması! Bazen düşünüyorum da herkesin çok eleştirdiği spor camiası, sadece bu tavrıyla bile (röportajı ve gazeteyi yalanlamama tavrı) şövalye ruhuna sahip. E diğer ortamlara bi' baksanıza...