"Deniz Akkaya SABAH gazetesini bastı" haberi şehir efsanesi gibi yayılıyor, bilenler bilmeyenlere anlatıyor, hatta bilmeyenler de anlatıyor! Bari gerçekleri konuşalım... Hikaye şu: Deniz Akkaya'nın Azeri işadamı, trilyoner Mubariz Mansimov'la birlikte olduğunu GÜNAYDIN'a manşet yaptık, ertesi sabah Deniz Akkaya habere itiraz etmek için gazeteyi 'bastı.' (Basmak da ne demekse? Ama Allah için böylesi daha havalı!) Sonraki günlerde de 'Bir baskının perde arkası' diye herkes olayı anlatmaya, yazmaya başladı. Ne yalan söyleyeyim çok eğlendik... Niye eğlendiğimizi anlatayım:
Birincisi...
Bir olayın perde arkasını anlatmak için o olayın içinde ya da o an SABAH binasında olmak gerekmez mi? E geldiysen buraya kadar, bize de uğrasaydın bir çayımızı içseydin!
İkincisi... 'Akkaya, haberde yazıldığı gibi Mansimov'la yurtdışına çıkmadığını kanıtlamak için elinde pasaportuyla yayın yönetmeni Ergun Babahan'ın yanına çıkmış' deniliyor. Kimsenin keyfini bozmak istemem ama Akkaya'nın binaya gelmesinden çok sonra, saat 2'de gazetedeydi Ergun Babahan; olayı da yazıişleri toplantısında öğrendi.
Üçüncüsü... 'Akkaya bugüne kadar hakkında yapılan hiçbir habere böyle aşırı tepki vermemiş, o yüzden haklılık payı yüksek olabilir' deniliyor!' İşte budur! Bundan sonra haberlerimizin doğruluğunu böyle test edebiliriz. Gazeteyi bastılar mı? 'Bastılar tamam, demek ki haberimiz yanlış' mı diyeceğiz!
Dördüncüsü... Azeri işadamının bilgisi dahilinde bu haberler yapılıyormuş; gazeteciler sipariş üzerine aşk haberi senaryosu mu üretiyormuş yoksa? Eğer öyleyse bu meslek adına bir felaketmiş! Haber doğrudur yanlıştır polemiğine hiç girmiyorum çünkü haberi yapan arkadaşımız ve Akkaya şu anda mahkemelik. İyi olan kazansın! Ben şunu merak ediyorum...
Elinizde hiçbir kanıt ve belge yokken nasıl insanları bu kadar kolay zan altında bırakabiliyorsunuz? Mesela cuma günü Dobra Dobra programında eski magazinci Mehmet Şehirli; bir magazin muhabirinin para karşılığı haber yaptığını iddia etti.
Elimde hiçbir kanıt yok, belge yok, gözlerimle de görmedim. Nasıl çıkıp bu konuda ahkam kesebilirim? Nasıl bu muhabirin ismini bu köşeye koyabilirim?
Nasıl zan altında bırakabilirim herhangi birini? 'Bir sütunum var, istediğimi yazabilirim' diye nasıl bu kadar haksızca bilgiçlik taslayabilirim?
Kanıtın varsa konuşursun, ahkâm kesebilirsin ancak... Gerisi hikayedir...
Bugünkü Tüm Yazıları
Bir 'baskın'ın perde arkası
Yayın tarihi: 12 Kasım 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/12/gny/haber,375BAE53B5174AF4B809B24B66D7B473.html
Tüm hakları saklıdır.