Geleceğin sinemacıları Münih'te birleşiyor!

Bazılarını yakında sinema salonlarında izlememiz muhtemel. Etrafımız dünyanın dört bir yanından gelen genç ve yaratıcı sinemacılarla çevrili. Münih Uluslararası Film Okulları Festivali'nden jürilik teklifi aldığımda organizasyonun ne denli büyük olabileceğini tahmin etmiştim. En önemlisi de; Arjantin'den İsrail'e uzanan coğrafyadan yani 20 farklı ülke ve 28 film okulundan gelen kısa ve orta metraj 39 filmin yenilikçi enerjisi...

Hepsinin derdi aynı
Son dönem geleceğin sinemacılarını yetiştiren okullardaki trendi gözlemlemek mümkün. Öncelikle söyleyelim ki çoğunun derdi ortak. İster aşk, ister barış teması olsun; savaşlar ve çatışmalarla çalkalanan karanlık dönemimizi yansıtan, politik ve kültürel açmazlara değinen, son kertede iyimser olmaya çalışan filmler bunlar. İnanılmaz animasyonlar, görüntü ve kurgu meselesini çoktan çözmüş profesyonel işi yapımlar var. Türkiye'den bir film okulu yok. Festival yöneticileri Bilgi Üniversitesi'nden başvuru olduğunu ama yapımın ön elemeyi geçemediğini belirterek, "Umarız gelecek seneye olur" diyorlar. Köln'den katılan Erim Giresunlu'nun 'Çift Kişilik Oda' adlı filmini henüz görmedik ama görenler övgüyle söz ediyor. Toplam 50 bin euro ödüllü yarışmanın jüri başkanı ise efsane bir isim; Martin Scorsese'nin görüntü yönetmeni olan Alman sinemacı Michael Ballhaus. Alman Animasyon sanatçısı Till Novak ile yapımcı Mathias Lösel'in yanı sıra geçen yılın yarışma birincisi İsrailli genç yönetmen Talya Lavie de jüride. Anlayacağınız aralarındaki tek film eleştirmeni benim.