kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Entel dantel savaşları

MEHMET TEZ
Entel-dantel ne demek, yorumunuza bırakıyorum. Kimine göre kendinden daha çok okumuş ve daha sofistike bir fikri olan herkes bu sınıfa dahil. Kimileri ise şöyle bir yol tutturmuş durumda: "Biz gerçek entelektüellere bir şey demiyoruz. Bunlar entel-dantel." Hangisi gerçek, hangisi değil, bu standartlar nasıl koyuluyor, bilmiyorum. Ama bir tahminim var: Yaptığınız iş olumlu eleştiri alırsa, eleştirenler gerçek entelektüel oluyor. Biri olumsuz eleştiriyorsa, işte o enteldantel'dir. Ben kendimi bildim bileli iki taraf vardır. Bunlar karşılıklı bir çekişme içindedirler. Popüler işlere inananlar, yani tek ölçütü ve meşruiyet kaynağı popülerlik olanlar... Bir de değerlendirme kriteri sadece popülerlik olmayanlar... Bir de doğrudan kelle sayanlar vardır: Senin kitabı kaç kişi aldı? 3 bin. Benim kitabı 30 bin. O zaman bi sus. Ben ne diyorsam o." Ya da tam tersi. "Senin kasedin kaç sattı? 300 bin. O zaman sen bakkalsın. Benimki 10 bini geçmiyor. Demek ki ben seçkinim." Denklemi böyle kurarsanız, çok aldatıcı sonuçlarla karşılaşırsınız. Çünkü evdeki hesap her zaman çarşıya uymaz. Ben böyle durumlarda çok gülüyorum, çünkü karşımdakinin ezberi bozulunca ne diyeceğini şaşırıyor. Mesela zamanında 7'den 77'ye Türkiye'nin sesidir denen Bayhan'ın, Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki ücretsiz konserine öndeki bir sıra dışında kimse gitmemişti. Girişi 500 YTL'ye kadar çıkan Tiesto konserine ise binlerce kişi bilet aldı. Bayhan, Türkiye'yse Türkiye neredeydi? Tiesto, Türkiye değilse bilet alanlar nereli? İngiliz mi? Komik geliyor değil mi? Hayat bize ezberletildiği gibi değil yani... Entel-dantel düşmanlığına gelince... Dileğim, bu klişe lafın ve gerçek olmayan tanımın tarihe karışması... Çünkü gerçek olan şu: Entel-dantel diye bir şey yok. Popüler ya da değil, her türden kaliteli ve iyi işler var. Bir de paçoz olanlar. Fark bu.