Türkiye olarak derdimiz,
2009-2010 arasında
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde geçici üyeliği kapmak. O yüzden kıta kıta bölündük, strateji geliştirdik.
Hatırlatalım, size önce Latin Amerika stratejisini anlattık. Bu kez rotayı
Afrika'ya çevirdik. Afrika deyip geçmeyin!..
Beyaz adam Afrika'yı sömürmüş, kaynaklarını talan etm iş. Afrika aç ve yoksul. Geçen yüzyılın en büyük soykırımı
Ruanda' da yapılmış. Afrika bu haliyle insanları kendinden utandırıyor.
Afrika, Afrika'ya ağlıyor! Kabile kavgaları bir türlü bitmiyor, neredeyse Afrika'da her gün ülke sayısı değişiyor. Küresel dünya Afrika'yı planlıyor. Küresel şirketler Afrika'yı izliyor.
Türkiye ise boş durmuyor !
56 üyeli Afrika Birliği'ne
2005'ten bu yana BM nezdinde
'gözlemcilik' yapıyor. Türkiye'nin BM'de ciddi oya ihtiyacı var. Afrika Birliği'ndeki
56 üye ise
56 oy demek! Hal böyle olunca duruyoruz ve Afrika'da rotamızı her Afrikalının rüya ülkesi olan Güney Afrika Cumhuriyeti'ne
(GAC) çeviriyoruz.
GAC bizim yabancımız değil!
Gelişmekte olan marketlerde aynı sepetteyiz. Malum, bizim
'YTL' ile GAC parası
'Rant' yarışıyor. 200 Türk işadamı Güney Afrika'da yatırım yapmış. Güney Afrika 2010 yılında yapılacak olan Dünya Futbol Şampiyonası'na hazırlanıyor.
Her iki ülke sıcak para çekme telaşında ama dertleri doğrudan yatırımcı. Türkiye, dünyanın
16'ncı, GAC ise
22'nci büyük ekonomisi.
Ancak arada derin bir fark var. Türkiye sömürge ülkesi değil, GAC hâlâ sömürgeciliğin izlerini taşıyor.
Güney Afrika'da beyazların kalesi sayılan ve Avrupa'daki çoğu başkentle yarışacak düzeyde olan ülkenin ikinci büyük kenti
Cape Town bile mülteci akınına uğramış. Üç metrekareyi geçmeyen teneke evlerden oluşan teneke mahalleler göçün boyutlarını gösteriyor.
Teneke evlerde banyo ve tuvalet yok... Belediyelerin kurduğu sokak tuvaletlerinde ihtiyaç gideriliyor. Pislik kol geziyor.
Teneke evlerin bulunduğu
Gugulethu'daki bir dispanseri gezerken her 20 saniyede bir kişinin öldüğü tüberkülozla yüzleşince korkuya kapıldım. BM'nin
'AIDS, tüberküloz ve diyabeti' niye küresel hastalık listesine aldığını bir kez daha iyi anladım.
Çin, Hindistan, Rusya ve Güney Afrika hastalığın pençesinde. Güney Afrika'da
her yıl 200 bin kişi vereme yakalanıyor.
Dünyada
her 20 saniyede bir kişi, her yıl 2 milyon insan tüberkülozdan ölüyor. Kuluçka döneminde hastalık belirti göstermediği için taşıyıcı olanlar durumun farkına varamıyor. Çoklu ilaca dirençli tüberküloz yayıldıkça yayılıyor.
Küresel hastalıklar Afrika'yı tehdit ediyor. Küresel şirketler köklü çözüm arıyor. Ama önce ülkelerden yoksullukla mücadele programı gelmesi şart.
Bugünkü Tüm Yazıları
AB yerine Afrika Birliği dönemi!
Yayın tarihi: 17 Kasım 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/17//haber,04453297F598468DBD1768442F5C4349.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.