Unakıtan: Yakında tüm sinemalarda

Geçen gün sinema yapımcısı bir tanıdığım aradı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu Abdullah Unakıtan ile görüştüğünü söyleyince, "Hayrola!" dedim. "Abdullah Unakıtan, acaba şimdi de film şirketi mi kuruyor?" diye sordum.
Meğer, sunucu Ebru Akel'in klip yönetmeni ablası Deniz Akel ile Abdullah Unakıtan çok iyi arkadaşmış. Akel, "İlla bir film şirketi kur" diye tutturmuş. Unakıtan da arkadaşının ısrarına dayanamamış, pek çok film yapımcısı ile görüşmüş.
Olay buymuş...
Gelin görün ki, oğul Unakıtan sinemaya yatırım yapmıyor! Ama baba Unakıtan, sinemayı endüstriye dönüştürmek ve ihraç kaynağı haline getirmek için uğraşıyor.
Sinema deyip geçmeyin!
Hollywood, ABD'de silah ve ilaçtan sonra en önemli ihraç gelirini sağlıyor.
Artık dev film şirketleri, maliyetleri daha aşağıya çekmek ve farklı mekânlarda film çekmek için uğraşıyor.
Fas, Macaristan, Almanya başta olmak üzere pek çok ülke ile temasa geçmişler.
Maliye Bakanı Unakıtan bir yıl önce, durumu farketmiş, Vergi Konseyi'ne, "Derhal ilgilenin" tavsiyesinde bulunmuş!
Vergi Konseyi, başta Osman Sınav, Mine Vargı, Osman Yağmurdereli ve ABD'de yaşayan Emrah Yücel olmak üzere film yapımcıları ile toplantılar yapmış. Sorunlar tartışılmış. Dev film şirketleri, hangi ülkelerde nasıl destekleniyor? Araştırılmış.
Ancak iş gelip KDV meselesine dayanmış. Çünkü pek çok ülke, film şirketleri hizmet ihraç ettiği için KDV almıyor. "Dev film şirketleri bize gelsin!" diyen ülkeler ise teşvik üzerine teşvik veriyor.
Örnek verelim.
150 milyon Euro bütçeli Topkapı filmi Türkiye'de çekildi. Ancak iç mekân çekimleri çok iyi teşvik verdiği için Çek Cumhuriyeti'ne gitti.
İşin özü, destek ve teşvik meselesine dayanıyor. İşte geçen hafta Vergi Konseyi ile sinema yapımcıları yine toplanmış. Bakan Unakıtan, özellikle Yatırım Ajansı' nın da bu toplantılarda yer almasını istemiş.
Turizm ve Kültür Bakanlığı zaten işin içinde ama top bana göre Maliye Bakanı Unakıtan'da. Çünkü yakında ortaya bir rapor çıkacak, "Türkiye, Hollywood'u nasıl kucaklayacak, belli olacak."
44 yıldan bu yana sinemayı "Antalya Film Festivali" çatısı altında kurumsallaştırmaya çalışan Türkiye ise sinemaya artık farklı bakacak.
Hatırlatalım.
Dün başlayan Antalya Film Festivali 29 Ekim'e kadar sürüyor. Korkmayın, Türkler artık sinemaya gidiyor. Geçen yıl 35 milyon kişi film izlemiş. Üstelik "Antalya Film Market" bölgenin merkezi olmaya çalışıyor. Geçen yıl 30 film satmış. Az şey mi?