Doktor 'Yatsın' diyor onlar yürütüyordu

1999 genel seçim sonuçları üçlü bir koalisyonu zorunlu hale getirmişti. Kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyonu ülkedeki siyasi gerilimi azalttı ancak ekonomide durum iyi değildi. Ve tam bu dönemde beklenmedik bir olay, sıkıntıyı "kriz" noktasına taşıdı. Çankaya Köşkü'nde l9 Şubat 2001 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Sezer, elindeki Anayasa'yı Başbakan Ecevit'in önüne fırlattı. Öfkelenen Ecevit toplantıyı terk etti. Borsa çöktü, faizler fırladı. 2000 yılı Kasım ve 2001 yılı Şubat ayında yaşanan ekonomik krizler sonrasında, Başbakan Ecevit'in daveti üzerine Kemal Derviş Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ederek Türkiye'ye geldi ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak göreve başladı:.
ECEVİT: "Bakanlar Kurulu'na ben teklif ettim Kemal Derviş'i. İyi idare etti birkaç ay. Fakat ondan sonra kendini bağımsız olarak siyasete verdi fazlasıyla. İş çığırından çıktı, erken seçim gündeme geldi."

ECEVİT HASTALANIYOR
Bülent Ecevit, başbakanlığı süresince iki kez ciddi rahatsızlık geçirdi. Bunlardan ilkinde Hindistan gezisi dönüşü grip yüzünden 6 gün Oran'daki evinden dışarı çıkamadı. İkinci kez hastalandığında ise tarih 4 Mayıs 2002'yi gösteriyordu. Başbakanlıktaki odasında aniden karın ağrısıyla kıvranmaya başlamış ve Başkent Hastanesi'ne götürülmüştü. Ağır tetkiklerden sonra "bağırsak enfeksiyonu", "gaz sorunu" gibi açıklamalar yapıldı. Taburcu edildi ve evinde yatak istirahatine çekildi. Eve döndüğünde yere düşmüş, düşerken masaya çarpmıştı. Kaburga kemiklerinden üçünün kırık olduğu ancak 15 gün sonra yapılan muayenede anlaşıldı. Yeniden aynı hastaneye kaldırıldı. Başbakan hastanede uzun süre kalınca, kamuoyunda soru işaretleri belirmeye, çeşitli iddialar ortaya atılmaya başladı. Ecevit hastaneden çıkışında bu kez Oran'daki kütüphane eve taşındı. Başkent Hastanesi doktorları hemen her gün kontrole geliyordu. "Kesin yatak istirahati" önerisine karşın Rahşan Hanım doktorlar gittikten sonra Koruma Müdürü Recai Birgün ile birlikte Ecevit'i kaldırıp, kollarına girerek yürütüyordu: "Egzersiz olsun diye yapmadık ama o düşünceyi bırakıp yani yatma düşüncesini bırakıp kalksın diye yaptık. Aslında gücü vardı. Sağlığı yerindeydi. Ama onun sağlığına çok iyi bakmak durumunda olduğumu kullandılar." Uzun süre yatınca bacak kaslarında hızlı erime ve güç kaybı olacağını düşünen Rahşan Hanım, eşini ayakta tutmaya çalışıyordu. Ayrıca eşine rahat uyuması için verilen hapı kırarak 3'e bölüyor ve üçte birini içmesini sağlıyordu. Başbakanın bazı toplantılara katılıp katılmayacağı dahi doktorların iznine bağlı hale gelmişti. Rahşan Ecevit, bu duruma müdahale etti ve "kesin yatak istirahati" önerisine karşı çıkarak, tedavinin başka bir doktorla sürdürülmesini sağladı. Egzersizler ve uygulanan tedaviler işe yaramıştı. "Öldü-ölüyor" denilen Başbakan iki ay sonra görevine dönmüştü.