kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Kesilen ağaçların yerine yenisini diktik ya!

Belek Ormanı'nı kımıl zararlısı gibi nasıl oyduğumuz, geçen hafta gazetelerde çıkan fotoğraflarla belgelendi. Bizim evdeki eski sehpayı da tahtakuruları aynen öyle oymuştu. Ama tabii her şeyin mantıklı bir sebebi var. Golf sahası ve tesisi yapılacak, oraya golfçüler gelecek. Onlar para bırakacak. Otelde çalışanlar ve ailelerini geçindirenler para kazanacak. Sonra onların kazandıkları parayla bakkal çakkal, bilimum giyim kuşam, otomotiv, elektronik sektörü kalkınacak. Her eve MediaMarkt'tan 48 ay taksitli bir LCD TV girecek, hepimiz mutlu mesut yaşayacağız. Yani konuyu bu noktaya getirenler var. O ormanı kesmezsek aç kalacağız ve televizyonumuz olamayacak. O halde keseceğiz. Gerçek elbette böyle değil. BBC'nin beş DVD'lik Planet Earth belgeselinin son DVD'sinde çevre sorunları ve politikalarına ilişkin acayip dürüst ve çok yönlü bir belgesel var. Burada dünyanın durumu ve çevreye dair alınan tedbirlere ilişkin farklı görüşler, herkesin anlayacağı şekilde anlatılıyor. Hepsini değil, ama şunu çok önemsedim. Bilim adamları şunu söylüyor: Sen "Yüzlerce, binlerce yılda oluşturulan ormanı kesip, yerine iki kat ağaç diktim," dediğinde hem kendini hem de dünyayı kandırıyorsun. Çünkü o kestiğin ormandaki bitkilere bağlı böceklerin, kuşların ve bilimum hayvanın da kökünü kurutuyorsun, geri dönüşü olmayan şekilde yok ediyorsun. Senin diktiğin cılız fidanlar büyüyene kadar o hayvanlar toplu konutta mı oturacak? Ayrıca bir orman, farklı bitki türleri ve ağaç türlerini barındırır. Senin diktiğin ağaç ne ağacı, hangi dengeyi koruyor, büyüyence nasıl bir doğa görüntüsü ve doğal yaşamı oluşacak o ağaçların arasında? Onu söylüyor musun? Buna dikkat ediyor musun? Hayır. "Biz ağaç diktik." Hatta "Ağaç diktik ya işte ne konuşuyorsunuz?" kabadayılığı... Bu işi başlatan, "İki katı ağaç diktik," cümlesini ilk kuranlardan biri Bedrettin Dalan'dır. Kendisine buradan selamlar, saygılar... 20 yıl önce Boğaz'da 'diktiği' ağaçlara ne oldu, gidip bakalım mı beraber?