Türkiye'de gelir dağılımı bozuk, eğitimde kalite istenen seviyede değil, sağlık sistemimizde sorunlar var, kentlerimiz çağdaşlık ölçülerinin gerisinde...
Bütün bunların üzerine bölücü terörle uğraşıyoruz.
Terör genç insanların canını almaya devam ediyor ve Türk Silahlı Kuvvetleri Irak sınırında yoğun bir çatışma ortamı içinde bulunuyor.
Sürekli tüm bu unsurları öne çıkarıp karamsar bir tablo çizebiliriz veya zayıf yönlerimiz kadar gücümüzü de vurgulayabiliriz.
Türkiye'nin zayıf noktalarından biri de sermaye gücü. Bunu kapatmanın yolu yabancı sermaye yatırımından geçiyor. Şu anda dünyada yabancı sermaye yatırımları açısından Türkiye cazibe merkezi olma özelliğini koruyor.
Ürkek, çekingen, ilk fırsatta kaçmaya hazır olan yabancı yatırımcı bu ülkenin birliğine, geleceğine ve gücüne bizden daha çok güveniyor açıkçası.
Evet, terör sorunu var.
Ancak bölge insanının ağırlıklı bölümü, AB'ye üyelik hedefi peşinde koşan bir Türkiye umuduyla yaşıyor.
Evet, sınırları küçülen bir imparatorluğun külleri üzerine kurulduk.
Önümüze Sevr Anlaşması konuldu.
Ama unutmayın Almanya da benzer süreçlerden geçti.Bizim yaşadığımız paranoyalar Almanya'da söz konusu değil.
"Bizim Almanya'dan önemli bir farkımız var" diyebilirsiniz.
Etnik kökeni farklı bir çok insan yaşıyor bu topraklarda. Ama biz herkese insan gibi davrandıkça, özgürlüklerin sınırını genişlettikçe, ekonomik kalkınmayı sağladıkça farklılıkları bir korku, ayrışma nedeni olarak değil, bir zenginlik unsuru olarak görebileceğiz.
Yayın tarihi: 2 Kasım 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/02//haber,6F8B99864B3E4551A2D5511E2B8D1B90.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.