Haber hep yaşamdan çalar

ZOR zanaattır habercilik... Meslek değil, bir yaşam biçimidir. İnsan, haberin peşinde başka yaşamları izlemeye koyulmuşken, çoğu zaman kendi yaşamını ıskalar. Muhabir, sevdiklerinin en özel anlarında, onların yanında bulunmak yerine, bazen bir cephe çukurunda başının üzerinden seken mermilerin vızıltısını dinler. Bazen kendi çocuğunun ilkokul müsameresini izleyeceği günde bir ünlünün konserini fotoğraflamak zorunda kalır. Önceki gün Mehmet Ali Birand, Kanal D Ana Haber'i son derece duygusal bir finalle noktaladı. Kuzey Irak'ta görevli muhabiri Cem Tekel'in İstanbul'da bir kızı dünyaya gelmişti. Ancak haftalardır bölgedeki sıcak gelişmeleri takip eden muhabir, bu çok özel anında eşinin ve minik kızının yanında olamamıştı. Birand, muhabirin bulunduğu yerdeki monitöre minik Ayşe Bengi'nin görüntüsünü verdi. Cem Tekel belki de hayatının "en zor" haberi ile karşı karşıyaydı. Ondan duygularını anlatması istendi. Cem, yutkundu. Hiçbir şey söyleyemedi. Dudaklarında baba olmanın mutlu gülümsemesi, gözlerinde o an orada olamamanın verdiği hüzünle öylece kala kaldı. Gözünün nuruna, bir damla gözyaşı armağan edebildi... Habercilik gerçekten de zor zanaattı!..