İyi Saatte Olsunlar Televizyonu

Geçen hafta ekranları "ecinliler" basmıştı. Önce Star TV'deki Zoom programında Barış Manço'nun ruhunu taşıdığını söyleyen Antakyalı çocuğun röportajı yayınlandı. Ardından yine Antakya'da yaşayan ve bir yıl önce vefat etmiş, evli, iki çocuklu adamın ruhunu taşıdığını iddia eden bir çocuğun görüntüleri ekrana getirildi. Çocuk, eski karısı olduğunu iddia ettiği kadının kapısına dayanmış, "Neden bana çocuklarımı göstermiyorsun?" diye veryansın ediyordu. Kadının gözleri fal taşı gibi açılmış... Karşısında "kocası" olduğunu iddia eden 12 yaşında bir çocuk... Kameralar kayıtta... Kadın, ne yapacağını bilemiyor. "Tamam" diyor çaresizce... Eliyle çocuğun başını okşamaya çalışıyor. Anne şefkatiyle mi, koca özlemiyle mi, artık Allah bilir... Birkaç gün sonra Esra Ceyhan'ın Kanal D'deki programında bir kadın, yitirdiği evladıyla her gece konuştuğunu iddia ediyor. Psikiyatrlar devrede... Tartışma dakikalar boyunca devam ediyor. Diziler ise bir başka alem... FOX'un Bez Bebek dizisinde bir oyuncak canlanmış, aramızda dolaşıyor. atv'nin reyting alamadığı için kaldırılan dizisi Tılsım Adası'nda Harry Potter ile Yüzüklerin Efendisi'nden esintiler... Selena zaten bildiğiniz gibi... Kanal D'nin dizisi Zeliha'nın Gözleri'nde bir kadın, işlenecek cinayetleri önceden görüp, polise ihbarda bulunuyor. atv'deki Kara İnci'de, bir kadın Atlantis'i koruyan enerji küresinin peşinde, çocuklarından bile vazgeçebiliyor. Kanal 7'nin dizisi Küçük Sezamen'de gözleri görmeyen kız çocuğu, düşünde gördüğü ak sakallı dedenin uğruna İstanbul'daki evinden kaçıp, Konya'ya gitmeye çalışıyor. Bez Bebek'in son bölümünde ise ilginç bir konuşma gözüme çarpıyor: İblis karakterli Şoker, bir el hareketiyle kostümünü değiştiriyor. Sokaktan geçmekte olan 7-8 yaşlarındaki bir çocuk bunu görünce, kendi kendine söyleniyor: "Bir de annem sihir diye bir şey yok diyordu. Kandırmış beni..." İyi Saatte Olsunlar Televizyonu iftiharla sunar!..