Şimdi Karayılan'ın tam zamanı

Çemberimde Gül Oya, Kurşun Yarası ve Hatırla Sevgili gibi dönem dizilerini büyük bir başarıyla ekrana taşıyan Tomris Giritlioğlu'nun bir başka çağa ışık tutacak yeni dizisi Karayılan pek yakında atv ekranlarında olacak. Dizi, önce İngilizler'in daha sonra da Fransızlar'ın işgaline uğrayan Güneydoğu'da, "Karayılan" lakaplı bir yiğidin emperyalizme karşı uyanışını ve "uyandırışını" anlatıyor. 1900'lerin başı... Antep, Urfa, Maraş kuşatma altında. Önce İngilizler'in sonra Fransızlar'ın egemenlikleri altına aldıkları bu topraklarda zulüm var, işkence var. Halkın onursuz bir hayatı kabullenmesi bekleniyor. Bir gün, bu üç şehirden bir avuç insan, birer küçük kıvılcım oldu, sıçradı dört bir tarafa... Giderek büyüdü, sardı bütün bedenleri. Ve direnişin büyük ateşi başladı... İşgalin en acımasız, en keskin olduğu zaman, işte o zamandı. 7 ay içinde, üç şehir yerle bir oldu, 7 bin sivil öldü. Bu, tarihe geçmiş sivil direnişten ve kahraman bir direnişçiden yola çıkarak yaratılan hikaye; din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin aynı safta yer almış aynı amaç için savaşmış bu insanları anlatıyor. Yorgun ve yenik Osmanlı'nın mirasına konanlara karşı, onların kardeşleri, komşuları birbirine düşürme çabalarına göğüs gererek, açlık sınırına kadar dayanmış, ölümü göze almış bir direnişin hikayesi... Dizideki bütün kahramanların ve onlara eşlik edenlerin başaracakları asıl görev, "zincirlerini kırmak"tır. Ve dizi, izleyenlere bugün de, belki farkında olduğumuz belki de olmadığımız "zincirlerimizin var olduğunu" hatırlatacaktır. Eline silah almamaya, savaşmamaya, sadece çobanlık yapmaya karar vermiş Memed'in, haksızlığa ve zulme dayanamayarak yeniden eline silahını almasının, Karayılan adının kahramanlaşmasının hikayesi... Yıllarca ekmeğini, sütünü, sevincini, acısını paylaşan komşuların, emperyalist işgalcilerin politikalarıyla birbirine düşürüldüğü bir devirde; dostluğu kardeşliği yeniden hatırlayışlarının hikayesi... Yiyecek bulunamadığı için kuşların bile artık konmadığı Antep'te, bir yandan işgalcilerle, bir yandan yoklukla mücadele eden halkın hikayesi... Topları, uçakları ile üstlerine gelen işgalcilere karşı; kırık dökük bir ramazan topuyla ve yürekleriyle direnen halkın hikayesi... Yüzlerce yıl yan yana birlikte yaşadıkları toprakları, birlikte kurtaran ve yine birlikte yaşamak isteyenlerin hikayesi... En zor koşullar altında, savaşta dahi kalbin söz dinlemeyişinin, insanın olduğu her yerde aşkın ve sevdanın nasıl filizlenebildiğinin hikayesi... Bu hikaye hepimizin hikayesi... Emperyalistlere, sömürgecilere, işgalcilere karşı verilen mücadelenin bitmeyen hikayesi... Üzerinde yeni oyunların oynanmaya çalışıldığı bu toprakların anlatacakları var. Dinlemeye hazır mısınız? Bence Karayılan'ın sesine kulak vermenin tam zamanı!..