UT
yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder.
SMS:
?UT
Mavi emperyalizm
Önceki hafta ABD'de önemli bir toplantı oldu. ABD Deniz Kuvvetleri Komutanlığı; Deniz Piyadeleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ile birlikte "Uluslararası Deniz Gücü Sempozyumu" nun 18'incisini düzenledi.
Bu kez ilginç olan şuydu:
ABD yeni bir "Deniz Stratejisi" hazırlamış, bunu dosta düşmana ilan etmekteydi.
Üç kuvvet komutanının birlikte "ilan" ederek, yeni dönemin özelliğini de vurguladıkları stratejinin özeti şu idi:
ABD, dünyanın her köşesinde, her denizde, her körfezde, savaş gemilerini serbestçe dolaştırmak istiyor.
Bundan sonra, önleyici savaş, savaş, uluslararası polis gücü faaliyetlerini, "deniz üsleri"nden ziyade, "denizlerde üslenerek" yürütmek istiyor.
Türkçe'si ise biraz şöyleydi:
Okyanuslar, denizler sizin babanızın malı değil; ama benim babamın sayılır!
16 - 19 Ekim arasındaki toplantıya 98 ülkeden; deniz kuvvetleri, sahil güvenlik ve deniz harp akademileri komutanları olmak üzere, deniz kuvvetleri temsilcileri katıldı. 64'ü deniz kuvvetleri komutanları seviyesindeydi.
Türkiye, Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın son anda "Ermeni tasarısı yüzünden" katılımını iptal etmesiyle, iki kurmayla temsil edildi.
Merak eden, ABD'nin yeni deniz stratejisinin (21. Yüzyıl Deniz Gücü için Kooperatif Strateji) metnini "https://www.navy.mil" adresinden bulabilir.
ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Roughead, "Yepyeni bir yaklaşım, yeni bir dönem" dediği stratejinin özünün "Global ve bütünüyle sevk edilmiş, oynak, hareket halinde bir kuvvet olmak ve bunu denizlerin kontrolü sayesinde gerçekleştirmek" olduğunu söyledi.
Irak işgaline ve Felluce operasyonlarına katılmış Deniz Piyadeleri Komutanı General James Conway daha somut, bize daha "komşu", daha içimize içimize bir şey söyledi:
"İstikrarsızlık yayı olan eski Halifelik'e, Ortadoğu'ya baktığımızda, harita üstünde büyük oranda bir mavilik görürüz. O yüzden, Deniz Kuvvetleri, Deniz Piyadeleri ve Sahil Güvenlik'in hep birlikte bu sularda faaliyette olması anormal bir önem ve değer taşır."
Tahmin edileceği üzre, bu bölgenin Arap 'İran' körfezi, Umman, Aden körfezleri, Kızıldeniz, Hint Okyanusu gibi "bizi ilgilendirmeyen" mavilikleri yanında, bildiğimiz "turkuaz" mavilikler, Akdeniz de aynı yayın içinde.
Ama daha ilginci, bir "Kara" nın da ABD'ye "mavi mavi" görünmesi. Toplantıda anlaşıldığı kadarıyla, ABD'nin Karadeniz'de bulunma arzusu. Bunu kafaya takmış olması!
Yine anlaşıldığı kadarıyla, ABD bu
"her taraf mavi deniz, yerleşmeyen domuz" stratejisinde, uluslararası hukuktan ziyade,
"koalisyon ortakları, işbirlikçiler" arıyor.
ABD'den bir şey isteyen herhangi bir ortaktan istenecekler listesinde bir de
"mavilikler" olacak.
Kara Kuvvetleri kısıtlı olan ve işgalleri zar zor yürüten ABD, muhtemelen yeni bir
"Denizci imparatorluk" ya da
"Mavi emperyalizm" stratejisi peşinde.
Dünya yüzeyinin dörtte üçünü, dünya ticaretinin yüzde 90'ını, petrol nakliyesinin üçte ikisini, dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun yaşadığı
"okyanusların birkaç yüz mil civarları" nı kontrol eden, ABD'nin sahil korumasını tüm dünyaya yayan, karada ele avuca gelmeyen ve hedef olmayan, kimsenin ev sahipliğine güvenmeyen, kimsenin topraklarının nazını çekmeyen, fiilen işgalci gibi görünmeyen ama denizden, silahlarını, füzelerini doğrultarak silahı sürekli şakağınızda tutan, istedi mi tepenize binen veya ölüm kusan bir strateji.
"Stratejik ortak" ız ya biz de;
Mutlaka bir bakışımız olacaktır.
Maviş maviş veya yeşil yeşil!
Yayın tarihi: 30 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/30//talu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.