"ÖZGÜ Namal demezse bir daha Türk filmine gitmeyeceğim" dedim içimden, ekranın başında..
Yani böyle aptalca bir protesto duyusu olur mu?. Valla, o an aklımdan bu geçti birden işte..
Mutluluk'ta Özgü'nün oyununa nasıl hayran kalmıştım.. Hâlâ "Oyunculuk" deyince ilk aklıma gelenlerden.. Aylar sonra Beynelmilel'i izledim, daha önceki filmi.. O zaman anladım ki, tesadüf değil.
Kız büyük oyuncu.. "Özgü Namal" diye okuyunca zarftan çıkan kâğıdı, Antalya'da Festival sarayındaki Özgü mü, yoksa İstanbul'da evinde tek başına Hıncal mı daha yukarı fırladı bilemem..
Özgü kadar jüriyi de kutlarım, Sezar'ın hakkını Sezar'a verdikleri için.
Fatih Akın "En İyi Yönetmen" ödülünü almaya, blucin, tişört ve dandik bir ceketle çıktı. "Tarzı bu" demeyin sakın. Cannes Film Festivali'nde birkaç ay önce ödülünü alırken üzerinde smokin vardı.
Cannes ile Antalya arasındaki Fatih Akınsal itibar farkı mıdır, blucin-smokin değişikliği.. O zaman gelip ödül de alma kardeşim. On paralık festivalde ne işin var?.
Yoksa, Cannes Festival Sarayı'nda adamı içeri değil, öndeki kırmızı halıya dahi mi sokmuyorlar, smokin giymezsen de, Antalya Galası, yol geçen hanı mı?.
Bu soruların yanıtlarını, sanatlarına saygı ve ilgi gösterilmediğinden şikâyet eden sanatçılarımızla, Antalya Festivali için maddi manevi her şeyini ortaya koyan Antalya Belediye Başkanı
Menderes Türel versinler.
Son bir notum.. Dün Günaydın'a "En İyi Dayak Ödülü" diye harika manşet olan olay. Festival Başkanı (Ne demekse)
Erkan Yiğitgil bu yıl da bir kadına saldırmış. Festival Basın Danışmanlığı'nı yapan şirketin Genel Müdürünü tekme sille dövmüş..
"Bu yıl da.." dedim. Geçen yıl da bizim Ayşe'yi (Özyılmazel) festival otelinin lobisinde dövmekten beter etmişti, yazıları yüzünden.. Herkesin içinde bağırmış, çağırmış kıza, etrafa şov yaparak.. Efendim davetli bir basın mensubu olarak festivali nasıl eleştirirmiş.. Paralı askerler ya bunlar. Madem davetliler, Erkan Efendi isterse, ne kadar isterse onu, o kadar yazacaklar.. Uymayanlar bir daha davet edilmeyecekler. Bu yıl "Ayşe Özyılmazel (Sabah) ve Onur Baştürk (Hürriyet) davet edilmeyecek" diyen de hazretmiş meğer.. Beni başkan Menderes Türel bizzat davet etmişti. Ama davetli gazetecilere Yiğitgil'in ne gözle baktığını bildiğim için gitmedim. Ayşe'ye yaptığını bana yapmaya kalksa, o oteli başına geçiriverirdim, ayıp olurdu.
Menderes Türel gibi zarif bir adamın böyle bir kabadayıyı nasıl yanında taşıyıp baş tacı ettiğini aklım almıyor.
Bugünkü Tüm Yazıları
Antalya'nın ve Özgü'nün zaferi!..
Yayın tarihi: 30 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/30//haber,2FD558B0AFFC44AAA1C3E02C594B9829.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.