kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Ekim 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Antalya nasıl değişti?

Benim gazeteciliğe başladığım yıllarda Türk Sineması'nın kalbi gerçekten Antalya'da atardı... Yarışmadan çıkacak sonuçları hepimiz heyecanla beklerdik. Antalya, yarışmasıyla ve festival günlüğüyle gündem oluştururdu. Ama sonra, uzun yıllar Antalya Film Festivali bize de uzak kaldı, kendine de... Bir şeyler olmuyordu sanki... Antalya, Ekim ayındaki festivalde birileri için turistik, 3-5 günlük geziye dönüşmüştü. Popüler isimler değil, sinemanın emekçileri sahip çıkıyordu festivale... Dolayısıyla bir yankısı da olmuyordu. Örneğin 4-5 yıl önceki festivalden sayfalarımıza haber olarak yansıyan en büyük konu sabun köpükleri içinde şov yapan kızlardı! Ama sonra Yeşilçam'ın dışından genç sinemacılar doğdu. Sisteme kafa tutan, küçücük bütçelerle şahane filmler yapan, bütün festivalleri dolaşan dünyalı genç sinemacılar... Ve Antalya'daki film festivali de son yıllarda bu ruhla yeniden dirildi. Eski kimliğine tekrar kavuştu. Orada bir şeyler yapıldığını gören sinemacılar da filmleri olsun olmasın, yarışsın yarışmasın, ekim ayında Antalya'nın yolunu tuttular. Çünkü Antalya 3 yıl önce uluslararası bir film festivali kimliğine büründü. Burada Antalya Kültür Sanat Vakfı ve TÜRSAK işbirliği ile Belediye Başkanı Menderes Türel'in yaklaşımını takdir etmek, alkışlamak gerekiyor. Önceki akşam ödül törenini izlerken gördük ki, herkes oradaydı. Demek ki; güzel bir organizasyon yapıldığında, festival de gerçek amacına hizmet edebiliyorsa, 'Ödül almıyorsam ben törene gelmem' mantığı da yıkılabiliyor.