Askere evladını gönderen analar, babalar televizyon haberi izleyemez oldu bu ülkede. Çünkü ateşin hangi ocağa düşeceği belli değil artık. Tıpkı Vizontele filmindeki gibi şehit anaları, kendilerine acı haberi veren televizyonlarını bahçelere gömüyor. Televizyon onlar için Azrail'in diğer adı oldu... Evladının öldüğünü televizyondan öğrenmek, bir insanda nasıl bir psikolojik tahribat yaratır? Bu, uzmanların üzerinde yorum yapabilecekleri bir konu. Ama insan az çok tahmin edebiliyor. Ekranda "son dakika" logosunu gören asker analarının yüreği kim bilir nasıl da kabarıyordur. Hele ki "listede" evlatlarının isimlerini gördükleri an kim bilir nasıl da koşup, o anchorman'in ağzını kapatmak istiyorlardır. Hakkari'deki son olayda nihayet Genelkurmay bu duruma el attı. Askeri yetkililer evlere gidip de, şehit ailelerini psikolojik olarak bu acı habere hazırlamadan, televizyonların şehit listesi vermelerini engelledi. Bence doğru da yaptı. Anaların bundan böyle şehit haberlerini ekrandan öğrenmemeleri için televizyon yöneticileri de üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeliler. Zira bugün, "haberi en önce vermenin" günü değil... Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilere tez zamanda şifa, şehit analarına sabır, sokaklarına giren her askeri aracı gördüklerinde yüreği pırpır eden asker yakınlarına metanet diliyorum.
Yayın tarihi: 23 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/23/gny/haber,185D6F8DB423421DA7CA68D793B92D8F.html
Tüm hakları saklıdır.