Demokrat Parti'de olağanüstü kongre yakalaştıkça genel başkan arayışları da hızlandı.
Hatta birçok DP'liyi
"doğru aday" bulup bulmama telaşı sardı... Çünkü hala bu siyasi çizgiden umudunu kesmemiş binlerce siyasi kadro, birkaç milyon da olsa oy veren seçmen var.
DP'de
"derin bir kaygı" yla, eski günleri yeniden yaşatacak
"umut" iç içe geçmiş durumda.
Bir kez daha
"yanlış adam" seçmemek için ince eleyip sık dokuyorlar...
Peki, son durum ne?
Doğrusu mevcut fotoğraf çok parlak değil.
Halen genel başkanlık görevini sürdüren
Mehmet Ağar'ın ne yapacağı bilinmiyor.
Aday olmayacağını açıklasa bile yeniden adaylığını koymayacağının bir garantisi yok. Ama aynı zamanda yeniden seçilme şansı da yok.
Seçim sonrası genel başkan adaylığını açıklayan ilk isim
Nevval Sevindi' ydi.
Sevindi, ciddi bir çaba harcamasına rağmen beklenen sinerjiyi yaratamadı. Bir anlamda
"gelenekten" gelmemenin derin yalnızlığını yaşıyor.
Benzer bir kaderi ATO Başkanı
Sinan Aygün de yaşıyor.
O da büyük ihtimalle gelenekle
"ulusalcılık" arasında kalmanın yarattığı hayal kırıklığı içinde.
Daha önemlisi DP içinde
Aygün'ü destekleyen bir
"lobi" oluşturuldu ama sonuç yine değişmedi.
Hala DP tabanında beklenen coşku yok.
Gelelim bu köşede ilk kez adı duyurulan genel başkanı adayı
Burak Küntay'a...
Doğrusu
Küntay'ın şansı diğerlerinden biraz daha fazla...
Hem gelenekten geliyor, hem genç, hem arkasında DP içinden gelen çok sayıda eski milletvekili ve yöneticinin büyük desteği var.
Peki, olmayan ne?
Kimse açık konuşmuyor ama satır aralarında bu süreçte DP geleneğini Küntay'ın ayağa kaldırabileceğine kimse inanmıyor.
Siyaseten
"çok genç" olması ve saha deneyiminin olmaması dezavantajları olarak niteleniyor.
Bu açıdan son isim
Prof. Dr. Deniz Ülkü Arıboğan ... Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü
Arıboğan adını kamuoyu ilk kez
Erkan Mumcu'nun cumhurbaşkanı adayı olarak duydu.
Sonra 22 Temmuz seçimleri öncesi DP listelerinden aday adayı oldu. Ancak listelerdeki yerini beğenmeyince geri çekildi.
Şimdi adı yeniden DP kulislerinde dolaşıyor. Birkaç gün önce DYP'nin eski teşkilat başkanı
Mümtaz Yavuz aradı.
DP'nin eski ve yeni 71 il başkanın genel başkan adayı için
Deniz Ülkü Arıboğan'ı düşündüklerini söyledi.
Ancak bu düşüncelerinden
Arıboğan'ın haberi yoktu. Acaba o ne düşünüyordu?
Soruyu
Arıboğan'a sorduk. İşte cevabı:
"Ben şu andaki konumumdan çok memnunum. Siyasete girmeyi hiç düşünmüyorum. Seçim yenilgisi üzerine de sonradan konuşmayı uygun bulmuyorum. Ayrıca ne olup bittiğini de doğrusu bilmiyorum. Olanları basından izliyorum."
Gördüğünüz gibi DP içinde sayısız arayış var ama bir sonuç yok. Bunun asıl nedeni de olağanüstü kongreyi
"seçim yenilgisinin bir rövanşı" olarak görenlerin çoğunlukta olması.
Oysa yeni kongre bir "
yenilenme ve yeniden yapılanma" için bir şans sunmalı.
Bu noktada DP çizgisinin önemli siyasi aktörleri
Demirel, Tansu Çiller,
Aydın Menderes,
Mehmet Ali Bayar'ın ne yapacakları önemli.
Eğer bu kongrede bu işin bir
"el değiştirmesi" gerekliliği kabul görürse yeni bir çıkış yakalanabilir.
Genç kuşağın etkili siyasetçilerinden biri bu yenilenmenin nasıl olması gerektiğini şöyle anlatıyor:
"DP hareketi zor bir dönemden geçiyor. Bu geçişi başarmak için bu misyonun geçmişini de bugününü de bilen biri genel başkan olmalı. Çok eski değil, çok yeni de değil. Eskiyle yeni arasında tecrübe ile dinamizmi kaynaştıracak bir isme ihtiyaç var. Türkiye de zor bir konjonktürden geçiyor. Bu zor zamanda bu misyonun bütün siyasi aktörlerini,
Demirel'i,
Çiller'i,
Menderes'i değerlendirebilecek, onların birikimini bu harekete katacak bir siyasi aktöre ihtiyaç var. O kendini böyle konumlandırır mı bilmiyoruz ama bu sanki
Mehmet Ali Bayar'mış gibi gözüküyor."
Yayın tarihi: 16 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/16//haber,2F1AEA29D11C470AB50516C7D02DC480.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.