Bugün 21 Ekim'de önümüze gelecek olan anayasa değişikliğinden
geçici 19'uncu maddenin çıkarılması ile ilgili ikinci oylama yapılıyor. Hiç değilse, bugünden itibaren, konu daha yoğun bir biçimde tartışılsa ve kamuoyu aydınlatılsa.
Geçici 19'uncu madde, "
11'inci cumhurbaşkanını halk seçer " diyordu. 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis tarafından seçildiği için, bir kargaşaya sebebiyet verilmemesi açısından Parlamento geçici maddeyi metinden çıkarıyor.
Peki, acaba kaç vatandaşımız, 21 Ekim'de hangi sebepten dolayı sandık başına gittiğini biliyor?
Konunun esası "
Cumhurbaşkanını halk seçsin mi?" Diğerleri, seçimlerin
5 yıl yerine 4 yılda bir yapılması ve
toplantı nisabının -yeni bir tartışmaya yol açmayacak biçimde -
184 olarak belirlenmesi, işin teferruatı.
Cumhurbaşkanını niçin halkın seçmesi gerektiğini, AK Parti daha iyi vurgulamalı, Türkiye'nin cumhurbaşkanı seçimlerinde yaşadığı sancılar teker teker hatırlatılmalı.
Ali Fuat Başgil'in, darbe yapan askerler tarafından adaylıktan çekilmeye zorlanarak
Cema l
Gürsel'in cumhurbaşkanı yapılması. Ardından, Adalet Partisi'nin yeterli Meclis çoğunluğu bulunmasına rağmen, askerle iyi geçinmek adına, dönemin Genelkurmay Başkanı
Cevdet Sunay'ın cumhurbaşkanı seçilmesi. Genelkurmay Başkanlığı'ndan sonra Çankaya'ya çıkmak adeta bir hak haline gelince
, Faruk Gürler'in Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa ederek silahların gölgesinde cumhurbaşkanlığına soyunması. Ve nihayet Abdullah Gül'ün Çankaya'ya çıkmasına karşı verilen
e-muhtıra. "Zaten yeni bir anayasa hazırlanırken, neden alelacele bu değişiklik gerçekleştiriliyor?" sorusu haklı olabilir. Ama Türkiye'nin siyasi konjonktüründe 1 hafta bile çok uzun. Günler nelere gebe. Tayyip Erdoğan, bu yüzden ele geçen fırsatı değerlendirmek, "
bugünün işini yarına bırakmamak " istiyor.
Yayın tarihi: 16 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/16//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.