Hindistan'ın yeni halk kahramanı

Geçtiğimiz hafta Kemer'de düzenlenen Avrupa Kulüpler Satranç Kupası'nın çok özel bir konuğu da vardı. Kısa bir süre önce Meksika'da tamamlanan 2007 Dünya Şampiyonası'nda mutlu sona ulaşan Hintli satranççı Vishwanathan Anand... İspanya'da yaşayan yeni dünya şampiyonu, Kemer'deki turnuvada bir galibiyet aldı, iki kez berabere kaldı. Meksika'da 14 oyunda yenilgisiz dokuz puanla şampiyonluk kazanan Anand'a bu başarı 390 bin dolar kazandırdı. Satrançtaki başarılarıyla Hindistan'da 'halk kahramanı' gibi görülen Anand, eşi Aruna ile birlikte geldiği Kemer'de özel bir yatta kaldı.

- Türkiye'ye ilk defa mı geliyorsunuz?
- Evet, ilk seyahatim. Turnuvadan fırsat buldukça dolaşmayı düşünüyorum.

- Kemer'deki organizasyonu nasıl buldunuz?
- Burada harika bir satranç atmosferi var.

İKİ ŞAMPİYONLUK DA AYNI
- Takımınızın sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Biz güçlü bir ekiptik, ama Tomsk, Ural, Linex Magic, Sarejevo da bizim kadar güçlüydü. Şampiyon olamadık, ama üçüncülüğü paylaşmak da fena değil.

- Dünya şampiyonluğunu bekliyor muydunuz?
- Kazandığım için çok mutluyum. Çok ciddi bir şekilde hazırlandım. Açıkçası böyle güçlü bir turnuvayı, yenilgisiz tamamlamam beni de şaşırttı.

- 2001 yılında da dünya şampiyonu olmuştunuz, sizin için iki şampiyonluk arasında bir fark var mı?
- İkincisinin çok taze olması dışında fark yok.

- Kasparov, Meksika'daki turnuva için "Bir turnuva hem nasıl eleme hem de unvan turnuvası olur?" demişti. Mevcut dünya şampiyonası sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Bence bu kurallar çok gülünç; ama kurallar böyle. Önemli olan, Meksika'da iyi bir sonuç almaktı. Neler olacağını hep birlikte göreceğiz...

- Satranç dünyasındaki tartışmalardan genellikle uzak duruyorsunuz. Demeç vermek yerine işinize bakmayı mı tercih ediyorsunuz?
- Satranççılar masa başında olanlara odaklanmalı... Tartışma hep olur. Yine de bizim işimiz satranç tahtasında olanlarla uğraşmak, dışındakilerle değil.

- Türk satrancı hakkında neler biliyorsunuz?
- Satrancın okullarda ders olması ve çok sayıda etkinlik düzenlenmesi güzel. Suat Atalık'ı tanıyorum, Umut Atakişi ve Kıvanç Haznedaroğlu'nun oyunlarını incelemiştim. Türkiye adına oynayan arkadaşım Mişa Gurevich de bana Türkiye hakkında güzel şeyler söyledi. Satrancın Türkiye'deki geleceği parlak.

- Doğu felsefelerine merakınız var mı?
- Uzman olduğum söylenemez, ama evet var.

- Eşiniz de her turnuvalarda sizinle birlikte... Varlığı size nasıl katkı sağlıyor?
- Benim rahat etmemi sağlıyor. - Menajeriniz gibi mi? - Evet, ama çok daha fazlasını yapıyor. Her konuda rahat etmemi sağlıyor. Satranç dışında her detayla o ilgileniyor. Böylece ben de sadece oyuna konsantre olabiliyorum.

- Kitap projeleriniz var mı?
- En İyi Oyunlarım adıyla yazılmış bir kitabım var. İleride başka projeler olabilir.

- Sizce satranç turnuvalarının geleceği nasıl olmalı? Önemli turnuvaların düşünme süreleri kısaltılarak hızlı satranç temposuyla mı oynanmalı?
- Hızlı satrancın seyir zevki daha fazla. Hızlı satranç, bu sporun yaygınlaşması için iyi bir yol. Ben oynamaktan çok zevk alıyorum, ama ağır parti temposunu da seviyorum. İkisini de iyi oynamaya çalışıyorum.

- Satranç dünyada daha popüler olabilir mi?
- Satranç çok ilginç bir spor. İnsanlar ne olup bittiğini anlayabiliyorsa çok zevkli. Mainz ya da Korsika'daki hızlı satranç turnuvalarında, maçları izlemeye gelen çok sayıda seyirci gördüm. Hepsi iki saat boyunca izledikleri maçların heyecanını hissederek evlerine dönüyorlar. Satrancın geleceği var. Satrancı bugün yaptığımızdan çok daha iyi tanıtabiliriz.

- Dünya şampiyonu olarak satrancın tanıtımında sizin de büyük sorumluluğunuz yok mu?
- Tabii ki dünya şampiyonunun farklı bir sorumluluğu var, ama bu sorumluluğu her oyuncu taşımalı. Hindistan'da Zihinsel Şampiyonlar Akademisi kurduk. Program kapsamında 1,4 milyon öğrenci var. Geçen yıl yerel, bölgesel ve ülke çapındaki yarışmalara toplam 70 bin sporcu katıldı.