Böyle kuruma böyle danışman

Bu işin bilgikültür birikimi, eğitimle falan alakası yok. Bazı insanlar ne yaparlarsa yapsınlar, televizyon ekranına yakışmıyorlar. Bazıları da analarından sanki beyaz cam için doğmuşlar. İşte o da onlardan biri... Geç yakalamış olsa da kendi çapında bir şöhreti var. Adı Selin Özkök Karacehennem. Elmax'ta (ve gerçek hayatta) evlilik danışmanlığı yapıyor, her gün canlı yayında kadınlara, kocalarını eve geri döndürmenin yollarını öğretiyor. Bir kere evlilik danışmanı olarak soyadının Karacehennem olması bile kendisinin bu iş için yaratıldığını göstermiyor mu? Kadınları, yaşadıkları cehennem azabından kurtarmaya adamış kendisini... Gerçi verdiği akıllar, ancak alt kat komşunuzun sabah kahvesine geldiğinde yapacağı yorumlar kadar bilimsel, ama olsun! Kadınlar ona güveniyor. Geçen gün mesela kanseri metastas yapmış ve kocası tarafından da aldatılan bir kadına ilk tepkisi: "Mikrop kaparsın, dikkat et," oldu! Ardından, kocasını eve geri döndürebilmek için söyleyeceklerini de bir bir dikte ettirdi: "Kocana, 'Bak yarın öbür gün öldüğümde rüyana girerim,' de, 'Belki gelecek seneyi göremem,' de." Hani arkasından bir tek, "Helvanı da karmaya başla evladım," demediği kaldı. Arkasından başka bir kadın daha aradı ve o da MS hastası olduğunu söyledi. Bu kadını da hemen rahatlatıverdi Karacehennem, "Haline şükret evladım, bak bir önceki telefondaki kanserli izleyicimizi düşün, haline şükret. Seninki ölümcül bir hastalık değil hiç değilse!" Bu arada istisnasız her arayanı kendi işyerine yönlendirmeyi de ihmal etmiyor. "Gelin sizi tedavi edeyim," diyor. Hatta arada, böyle bir yetkisi olmamasına rağmen, "Çok iyi ilaçlar var, eczanelerden reçetesiz alabilirsiniz, bana gelin ben size söyleyeyim o ilaçları," bile diyor. Tam cehennemlik bir durum yani... Ve ota-mota müdahale eden RTÜK, bu cehenneme ne zaman "Dur!" diyecek, merak ediyorum.