kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Pazar SABAH 
GÜLSE BİRSEL

Arkadaşlığın çivisi çıktı!

En yakın arkadaşlarımdan biriyle telefonda konuştum geçen gün. 19 yaşından beri tanışıyoruz. Haftada bir iki kez mutlaka görüşürdük. Aynı dönem New York'da yaşadık. Sonra yıllarca beraber çalıştık. Birbirimize bütün sırlarımızı anlattık. Dehşet içinde şunu fark ettik: O en yakın arkadaşımla üç yıldır görüşmüyoruz! Küs müyüz? Yooo, hiç alakası yok. Üç yıldır görüşemediğimizden ve ne kadar özlediğimizden yakınıyoruz. Aslında iletişimimiz tam, belki o yüzden ihtiyaç duymuyoruz! Zira haftada bir, olmadı iki haftada bir, uzun telefon konuşmaları yapıyor, şundan bundan, hayattan, modadan, işten güçten bahsediyor, ikimizi de ilgilendiren bir haber aldığımızda da birbirimize mesaj atıyoruz. Ama arkadaşım, bu zaman zarfında 20 kilo almış, saçını değiştirmiş, hatta yaşlanmış olabilir! Görmedim kendisini! İki yıl önce yeni bir eve taşındı, henüz gidemedim. İnternetten bir hediye sipariş ederek adresine göndermeyi düşünüyorum! Evinin fotoğraflarını çekip mesaj atmayı teklif etti, telefonum eski model olduğu için muvaffak olamadık! En yakın arkadaşlarımdan bir başkası... Üniversitede birlikte okuduk, New York'da aynı evde oturduk. Şu anda ise evlerimiz birbirinden yaklaşık 800 metre uzakta. Bir yıldır yüz yüze görüşemedik! Ama müthiş sıcak bir chat ilişkimiz var! Haftada birkaç gün, yarım saati geçen uzun yazışmalar yapıyor, birbirimize sırıtan suratlar, dansözler, animasyon karakterleri yolluyor, şirinlikler yapıyoruz. Arkadaşımın kızı büyümüş, yuvaya başlamış. Chat yaparken yolladığı fotoğraflardan takip ediyorum! O da beni kızına televizyondan gösteriyormuş, "Bak Gülse teyze, tanıdın mı?" diye! Bir başka üniversiteden sınıf arkadaşım yan apartmanda oturuyor. Daha doğrusu öyle olduğunu söyledi. Taşınalı bir buçuk yıl olmuş, ama henüz görüşemedik! E-posta trafiğimiz var. SMS'le de haberleşiyoruz bazen! 'Facebook', son günlerde insanların dolaşıp eski arkadaşlarını buldukları, tanıdıklara rastladıkları, yeni insanlarla da tanıştıkları yeni ve çok popüler bir yer! Kafe değil! Bar, kültür merkezi, ne bileyim dernek salonu filan hiç değil. 'Facebook', internet sitesi, bilenler biliyor. İnsanlar isimleri, e-posta adresleri ve resimleriyle girip bakınıyorlar. Sosyalleşiyorlar, muhabbet ediyor, hatta birbirlerine sanal kahve, içki filan ikram ediyorlar! Ve ifadelerine göre çok eğleniyorlar!

ÇAY PARTİLERİ UNUTULDU MU?
Arkadaşlığın çivisi çıkmıştır arkadaşlar! Eskiden evlerde yemek filan yerdik hani. Hatta partiler verirdik. Birbirinin evinde kalma gecelerine filan ne oldu en son? Randevular verip, akşamüstü çayları yapılırdı bir zamanlar! Arkadaş grupları olurdu hatırladığım kadarıyla, bir kişi bir program ortaya atardı, yarım saat sonra 20 kişi orada olurdu! İletişim araçları, henüz 20, hatta 15 yıl önce, "Nerede, nasıl ve ne zaman buluşulup görüşüleceğinin," tespit edilmesine yarayan teknolojik gelişmelerdi! Arkadaşlığın ta kendisi haline gelmemişlerdi yani! İletişim patladı, bütün arkadaşlarım 'sanal arkadaş' oldu kardeşim! Benim üniversitede yediğimin içtiğimin ayrı gitmediği kız, Papua Yeni Gine'ye taşınsa, onun isim ve şifresini birisi keşfedip kullansa, iki üç yıl, muhabbet ettiğimiz insanın başkası olduğunu hiç hissetmeyebilirim! Hayır SMS'lerde, sanal ortamlarda filan sohbet de hafiften sanallaşıyor! Bir yüzeysellik, bir bilgi alışverişi çabası, "N'aptın, n'ettin, öptüm, güle güle," bitti! Sadece ifadeler ve kelimeler kısalıp, sesli harfler yok olup, anlatımlar özete geçip sıkıcılaşmakla kalmıyor. Dedikodular ağdalanmıyor, gülme krizleri geçirilmiyor, birbirinin omzunda tabiatıyla ağlanamıyor! Tatsız, tuzsuz, baharatsız bir "Evet hayattayım, bak ne güzel iletiştik yine, hadi grşrz..." durumu! Bu mu şimdi arkadaşlık? Zarif eşimin Los Angeles'ta oturan lise arkadaşı ve Strasbourg'da yaşayan üniversite kankasıyla çok daha sık, yoğun ve kaliteli bir görüşme düzeni var. Yılda bir veya iki kere aynı şehirde bir araya gelip, üç dört gün eğlencenin, muhabbetin dibine vuruyorlar! Ben uzun zaman aynı evde yaşadığım ve iki sokak ötemde oturan kızı bir yıldır görmüyorum! Protesto ediyorum! Bu böyle giderse, görüşelim diye New York'a filan taşınacağım, bütün dostlarımın haberi olsun! Buluşma ve görüşmelerde iş güç yüzünden yan çizen, muhabbeti sanal ortama taşıyan genelde ben olsam da, bıktım kardeşim! 'Facebook' kültürüne girmeyi reddediyorum! Artık kendimi kurtaracağım ve ilk fırsatta dostlarımla kahve içmeye gideceğim! Görünce birbirimizi tanıyabilirsek tabii!