Son muhabbet şu: Küresel ısınmanın güneşle filan ilgisi yokmuş, tamamen insanlar yüzündenmiş! Tamam anladık kardeşim,
küresel ısınma var, dünyanın anasını ağlattık, fabrikalar yaptık, atıkları döktük, gönlümüzce elektrik kullandık, diş fırçalarken suyu boşuna akıttık, Al Gore'u seviyoruz ve Allah hepimizin belasını verecek! Kötüyüz! Fenayız! Beş para etmeyiz! Şu güzelim dünya, insanlar olmadan ne kadar harikulade bir yer olurdu, değil mi? Çevrecilerin insanlardan ufak ufak nefret etmeye başlamasına ve bunun dozunun kaçmasına bozulan bir yazar, Alan Weisman
The World Without Us (
Bizsiz Dünya) isimli kitabında, bugün insanların hepsi yok olsa, dünyanın halinin nasıl olacağını araştırmış!
Yani milyonlarca insanı, bugün, sözgelimi, dev bir uçan daire toplayıp başka bir gezegene götürse, gün gün, hafta hafta, dünyada neler olacağının öngörüsü yapılmış. Durum şu: İnsanoğlu dünyadan yok olduktan sadece iki gün sonra altından nehir geçen, mesela New York gibi şehirlerin yeraltı tünelleri ve metroları, suyu dışarı pompalama çalışması yapılmadığı için, sular altında kalıyor!
Yedi gün sonra nükleer veya kömürle çalışan elektrik santralları insan gücü ve beyniyle idare edildiği için, elektrik gidiyor. Şehri temizleme çalışması yapılmadığından çöp ve ağaç yapraklarıyla giderler tıkanıyor. Lağım taşmaya başlıyor. Yaklaşık bir yıl içinde, belediyeler çalışmadığı ve bakım yapılmadığından, hava değişimi, soğuk, yağmur ve karın yollarda yarattığı çatlak ve kırıklar büyüyor,
şehirlerin sokaklarında büyük yarıklar oluşmaya başlıyor. İki ile dört yıl içinde çatlak ve yarıklardan bitkiler, ağaçlar fışkırmaya başlıyor. Beş yıl içinde, ağaç yaprakları ve dallar toplanmadığı için herhangi bir şimşek sonucu tutuşuyorlar ve
büyük ihtimalle dev yangınlar başlıyor. 300 yıl sonra çok büyük köprüler ve sağlam birkaç bina dışında, her yapının çökmesiyle bütün şehirler moloz yığınına dönüşüyor.
500 yıl sonra şehirler ormana dönüşüyor. 15 bin yıl sonra şehirlerdeki tüm kalıntılar yok oluyor, çünkü yeni bir Buz Devri başlıyor.
100 bin yıl sonra atmosferdeki karbondioksit oranı, endüstri öncesi seviyelere geliyor! (Evet, ancak 100 bin yıl sonra!) 10 milyon yıl sonra orijinal şeklinde kalan tek şey bronz heykeller. İnsanoğlunun medeniyetini onlar anlatıyor.
Bir milyar yıl sonra dünya feci şekilde ısınmaya başlıyor. Bu değişime ancak böcekler ve bazı diğer hayvanlar adapte olabiliyor. Beş milyar yıl sonra ölmekte olan güneş büyüyüp bütün gezegenleri yutarken, dünya da buharlaşıyor! Bu arada insanoğlu dünyayı terk ettikten sonra evcilleştirilmiş küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar yavaş yavaş dağ aslanlarının, vahşi kuşların yemeği oluyorlar. Fareler, çöplerimizde beslendikleri için büyük ihtimalle yok oluyor. Isıtılmış binalar kalmayacağından, hamamböceklerinin nesli tükeniyor! Saç bitlerinden söz etmiyoruz bile, onları da üzücü bir son bekliyor! Saç olmayınca, saç biti ne yapsın?! Bu sırada, gökdelenlerin ve elektrik tellerinin resimden çıkmasıyla kuşlar derin bir nefes alıyor! Ağaçlar, bayram yapıp her yeri kaplıyor. Sivrisinekler, gittikçe çoğalarak bataklıkları ele geçiriyor ve diğer hayvanlardan besleniyor. Ev kedileri ise duruma çabucak adapte olup küçük memeliler ve kuşlarla karın doyurup, var olmaya devam ediyor! Görüldüğü gibi, daha temiz ve bazı canlılar için daha özgür bir yaşam var insansız dünyada...
Ama ben o dünyaya dünya mı derim?! Bu arada... Dünyada her şey, ama her şey, hatta dünyanın kendisi bile yok olduktan sonra, yani bugünden trilyonlarca yıl sonra geriye sadece ne kalıyor dersiniz?
Televizyon dalgaları! Ve o dalgalarla, dünyada yayımlanan programlar, uzaya yayılmaya devam ediyor! Belki de insan medeniyetinin tek kalıntıları olarak!
Yani köprüler, binalar, heykeller, hatta dünyanın kendisi bile yok olduktan sonra, uzay boşluğunda hala Avrupa Yakası oynuyor olacak! Tuhaf değil mi?Bir de televizyona yapılan işlere "Kalıcı değil," derler! Pöh!
Yayın tarihi: 15 Temmuz 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/15/pz/haber,0623714176544E88BDCF34BD62DD3D07.html
Tüm hakları saklıdır.