TTB'den erteleme talebi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy, yatan hastaların ilaç ve malzemelerinin hastaneler tarafından karşılanmasına ilişkin tedavi yardımıyla ilgili tebliğin yürütmesinin ivedilikle ertelenmesini istedi.

Gürsoy, TTB'de düzenlediği basın toplantısında, 15 Ekimde özellikle üniversite hastanelerinde sorun yaratacak bir uygulamanın gündemde olduğunu söyledi.

Düzenlemede yatan hastalara yönelik bütün inceleme ve araştırma sürecinde kullanılan ilaçların hastaneler tarafından karşılanmasının öngörüldüğünü ifade eden Gürsoy, bürokrasiyi azaltacak, hastaların mümkün olduğunca daha az eziyet görmesine imkan verecek bu tür bir uygulamayı felsefe olarak uygun bulduklarını bildirdi.

Uygulamanın başlamasına çok az bir süre kalmasına rağmen, bu konuda üniversite hastanelerinin hiçbir ciddi hazırlığı olmadığına dikkati çeken Gürsoy, ihale mevzuatının berrak olmamasının, hastanelerin altyapısının ve personelinin hazırlıksızlığının ve maddi kaynak yetersizliğinin uygulamanın önünde önemli engeller oluşturduğunu kaydetti.

Birçok yerde malzeme alımı için çıkılan ihalelere katılan olmadığını ifade eden Gürsoy, ''İhale konusunda üniversite hastaneleri ciddi ekonomik güçlük içinde. Sosyal güvenlik kurumlarının borçlarını ödemekte yavaş davranmaları, taksitlerin aylar sonra ödenmesi nedeniyle hastanelerin ciddi alacakları var. Bunun yanı sıra ödeneklerde ciddi kesintiler var'' dedi.

Gürsoy, hastanelerde kullanılması muhtemel tüm ilaçların ve malzemelerin bulundurulabileceğine dair ciddi kaygılar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Bir eğitim hastanesinde ilaç olarak kullanılan 6 bin 800 ajanın 500 tanesinin sürekli bulundurulmasının zorunlu olduğu, bunun da döner sermayelerde 7 trilyon liralık bir gider kalemi oluşturacağı, bu haliyle hastanelerin bunun finansmanında zorlanacakları görülmektedir.

Finansmandan bağımsız olarak, yatan hastalarda kullanılan ilaçların yüzde 30'nun öngörülemediği ve bu nedenle ya tüm ilaçların depolanması ya da bu yüzde 30'luk ilaç diliminin bulundurulamaması gibi pratik sonuçlar çıkacağı beklenmektedir. Özellikle diyaliz, hemodiyaliz rahatsızlık ve kanser hastaları açısından telafisi mümkün olmayan sağlık problemlerinin ortaya çıkmasından endişe ediyoruz.''

''FİİLEN MÜMKÜN DEĞİL''

''Üniversite hastanelerinin bu uygulamayı 15 Ekimden itibaren gerçekleştirmeleri fiilen mümkün değil'' diyen Gürsoy, uygulamanın arkasında sağlığın piyasa terk edilmesi ve kurumların kendi yağıyla kavrulur işletmeler haline getirilmesi anlayışı yattığını savundu.

Gürsoy, AK Parti ile üniversite hastaneleri arasındaki gerginliğin bu konuya da yansıdığını öne sürerek, üniversite hastanelerinin ''üvey evlat'' muamelesiyle karşı karşıya kaldıklarını iddia etti.

Gençay Gürsoy, söz konusu gerekçelerle, yatan hastaların ilaç ve malzemelerinin hastaneler tarafından karşılanmasına ilişkin tedavi yardımıyla ilgili tebliğin yürütmesinin ivedilikle ertelenmesi gerektiğini kaydetti.

TTB Merkez Konsey Üyesi Ali Çerkezoğlu da uygulama için kapsamlı bir yönetmelik çıkarılması, meslek örgütlerinin konuya ilişkin önerilerinin alınması, ihale sürecinin hızlandırılması, hastaneler arasında ciddi bir koordinasyon sağlanması gerektiğini belirtti. Çerkezoğlu, sistemdeki olası tıkanıklıkların hastaların cepten yapacakları ödemeleri arttıracağını söyledi.

TTB 2. Başkanı Sinan Adıyaman ise kamu ihale sisteminin geleneksel mal alımına dayandığını, oysa hastanelerin sıkıntı yaşamaması için bu sistemin şeffaf ve pratik hale getirilmesine ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Hastanelerin Sosyal Güvenlik Kurumundan ciddi miktarda alacakları olduğunu söyleyen Adıyaman, Ankara'daki bir üniversite hastanesinin kurumdan alacağının 90 milyon YTL'yi bulduğunu, hastanenin firmalara olan borcunun ise 50 milyon YTL'ye ulaştığını bildirdi.

Parasını alamayacağını düşünen firmaların hastanelerin ihalelerine katılmadıklarını söyleyen Adıyaman, son dönemde 2 üniversite hastanesinin açtığı ihalelere hiçbir firmanın katılmadığını kaydetti. Adıyaman, ''Sistem baştan iflas etmiş durumda'' dedi.

(AA)