kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Tamamen Türk üretimi olan Peri 29 30 mil hız yapabiliyor.

Monaco'nun kalbinde bir Türk 'yat'ıyor

TURGAY NOYAN
TURGAY NOYAN
Lüks ve ihtişamın en üst noktaya vardığı Monaco Yacht Show'da tamamen Türk tasarımı olan bir yat, fuar izleyicileri tarafından büyük ilgiyle karşılandı..
Monaco Yacht Show, lüksün ve ihtişamın üst noktalara vardığı bir süper yat fuarı. 25 metre ve üzerinde dev boyutlara sahip yatların katılımıyla gerçekleşiyor. Böyle olunca da katılan yelkenliler bile maksi boylardakiler oluyor. Fiyatlar da tek hanelilerden başlayıp, 100 milyon dolarlara ulaşıyor. Üşenmeyip saydım, denizde tam 97 adet lüks tekne sergileniyordu. Hem de ne tekneler... Akla hayale gelmeyen, insana "Yok artık!" dedirtecek teknoloji harikaları, gerçekten insanın başını döndürüyordu. Üzerinde helikopteri olanları mı istersiniz, yoksa yüzme havuzu ve spor salonları olanları mı?.. Düzenlenen ülkenin ve mekanın seçkinliği, marina kapasitesinin kısıtlı olması fuara katılımı da zorlaştırıyor. Bu yıl dünyanın birbirinden iddialı ve pahalı tekneleri arasında projesinden üretimine kadar her şeyi ile Türk malı bir yat da yer aldı. Fuarda dönüp dolaşıp, Peri Yacht firmasının Antalya'da ürettiği yaklaşık 29 metre boyundaki Quantum adlı yatının yanına geldim. Bazen dışarıdan seyrettim, bazen de içeride oturup, tekneye olan ilgiyi, gezenlerin söylediklerini görüp, dinledim.

DEVLERLE YARIŞIYOR
Yaşadıklarımın özeti şu: Gerçekten de göğsüm kabardı. Özellikle de teknenin modern dizaynının bir Türk mimar tarafından gerçekleştirildiğini öğrendiğimde... Teknenin çizimlerini bu fuarda standı da bulunan Scaro Dizayn adlı firmasıyla Mimar Selçuk Koçak gerçekleştirmiş. Markanın mühendislik hizmetlerinde ise Bill Dixon ve High Modulus'un imzası var. Quantum (Peri 29), 28.75 metre boyunda 6.40 metre eninde. Benzeri kompozit yat üreticilerinin yaptıklarından farklı olarak 'polyester veya vinilester reçine yerine' epoksi kullanılarak üretilmiş. Bu da ona 'maliyetinin yüksek olmasına karşılık' hafiflik ve büyük sağlamlık kazandırmış. Bütün bu artılarına rağmen fiyatı benzerlerine göre çok daha makul seviyede... Süper lüks bir yat üretebilmek için iyi bir gövde ve dış çizgi yaratmak, yeterli değil. İç dekorasyonunun da banyosundan koltuklarına, yataklarından yerdeki halılarına kadar en üst düzeyde olması gerekiyor. Üstelik de Monaco gibi dünyanın aklınıza gelen, gelmeyen tüm lüks markalarının harman olduğu bir fuara katılıp, onlarla boy ölçüşmeye kalkışacaksanız. Quantum, bütün bu noktalarda da son derece başarılı bir çizgiye sahipti. Bir master, bir VIP kabin ve eş iki misafir kamarası vardı. Ayrıca dört kişilik duşlu personel bölümü... Bin 500 beygirlik iki motoruyla 21 mil normal, 30 mil maksimum seyir hızına sahip. Tekneyi neden bu kadar önemsediğimi söyleyeyim: Tekstilde çok büyük kapasitelere ulaşmamıza rağmen bir iki firma dışında, marka olmayı başaramadık. Bu yüzden de tekstil sanayimiz, fason üretimin ötesine geçemedi.

TÜRK MARKASI OLMAK
Aslında Monaco Yacht Show'da, Antalya Serbest Bölge'de bir Hollanda firmasının ürettiği bir tekne de vardı. Denizli'de dokuttuğu havluları satan yabancı dekorasyon firmaları da... Ama Peri, bir Türk markası olarak oradaydı ve bunun için ciddi çaba sarfediyordu. Bugün Tuzla, Gebze, Bodrum, Antalya ve Bursa'da birbirinden başarılı tekneler üretiyoruz. Ancak kimsenin Türkiye'nin ürettiği yatlardan kaç dolarlık gelir elde ettiğini net olarak söyleyebileceğini sanmıyorum. Belki 200 milyon dolar, belki de daha da fazla. Hedef elbette milyar dolarlık üretim olmalı. Sadece geçtiğimiz yıl Yıldız Tersanesi'nde üretilen Malta Şahini'nin 75 milyon dolara yapıldığını düşündüğünde insan daha da fazla ümitleniyor. Ancak hemen akla bu tersanemizin İtalyan Perini Navi firmasına ait olduğu geliyor. Öyle veya böyle, elbette buradan Türk insanı ekmek yiyor. Ancak bu işten iyi para kazanabilmek için kendi markamızı oluşturmak zorundayız. Böyle yapabildiğimiz takdirde işin kaymağını başkaları değil Türkiye yer. Numarine'nin, Ekber Onuk'un, RMK'nın, Ege Yat'ın ve daha isimleri aklıma hemen gelmeyen pek çok tersanemizin birbirinden başarılı üretimlerinin kendi markalarımızla dünya pazarlarında yer aldığını hayal etmek bile heyecan verici.
Haberin fotoğrafları