TESEV'İN, Prof. Binnaz Toprak ve Ali Çarkoğlu'na yaptırttığı araştırmaya inanmak istememişlerdi. Çünkü araştırmanın sonucuna göre başörtüsü takanların ve çarşaflıların oranı düşüyordu. (1999'da eşarp+türban+çarşaf kullananların nüfusa oranı % 72.5'ti; 2006'da % 61.3'e düştü.) Üstelik aynı araştırmada büyük çoğunluk (% 71.5), "
İslâm'ın emri olduğu için örtünüyorum " demişti.
İşte şimdi 32. Gün için, Tarhan Erdem'in A&G şirketine yaptırılan araştırma da benzer sonuçlar verdi.
Türkiye'de, hanelerin % 74'ünde başını kapatan biri var. Başı kapalı kadınların bulunduğu hane sayısı üç buçuk yılda 2.9 azaldı. Ayrıca, 2003'te her yüz kadından
64.2'si başını örterken, Eylül 2007'de bu oran
% 61.4'e indi. Başını örtenlerin çok az bir bölümü, sadece % 5'i, kafasındaki eşarba "
türban" diyor. Başörtüsüne ideolojik bir muhteva kazandırarak "
ötekileştirmek" isteyenlerin başarılı olmadığı anlaşılıyor. Zira, "
Türban siyasi simge mi?" sorusuna verilen cevaplarda da, "
değildir " diyenler ağır basıyor:
"Siyasal simge % 18.7, değil % 69.3." Üniversitede yasağın kalkmasını isteyenler ise % 73.7'ye ulaşıyor. % 70, Hayrünnisa Gül'ün başının örtüsünü sorun olarak görmüyor.
"Üniversitede yasak kalkarsa Malezya'ya döneriz" diye kıyamet koparanlara bu araştırmanın ışığı altında bir kere daha sorayım:
"AK Parti bu adımı atmaktan vazgeçsin, uzlaşma arasın" ısrarı, uzlaşma arayışı mı, yoksa düpedüz DAYATMA MI?
Yayın tarihi: 29 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/29//haber,6CA955680BB54967B945C72B3370340C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.