Yıllardır farklı kültür, din ve ırktan insanlara yoga ve meditasyon öğretiyorum. Hayatın anlamını bulmaya çalışan sayısız kitap okudum ve iki kitap yazdım. Gurulardan eğitim aldım, Dalai Lama ile bile tanıştım ama öğrettiklerimin çoğunu, öğrencilerimden
(Gerçek hayat tecrübelerinden) öğreniyorum. Tüm bu tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim; bu dünyada mutluluğu yakalayabilmiş insanların, benden daha az problemleri yok! Halbuki 'Ne kadar az problemin olursa, o kadar mutlu olursun'a inanarak büyümüştüm.
AMAÇLARI BİRLEŞMİŞ Meğer beni mutlu edecek hayat; problemsiz hayat değil, yeniden ve yeniden motive olabilmek, yarattığınız bir şey için heyecanlanabilmekmiş. Bunun için hayatlarında tatmin ve mutluluğu bulabilmiş insanların neyi farklı yaptıklarını öğrenmek isterim hep... O yüzden bu haftayı Sertab Erener ve Demir Demirkan'a ayırmak istedim. Onların beraberliklerinin başından bu yana değişimlerini, içsel gelişimlerini medyadan birisi olarak değil aileden birisi olarak izliyorum. Çünkü Demir, kızım Mira'nın amcası. Hayatımın zor dönemlerinde, her ikisiyle yaptığım 'insanın iç gücünü keşfetmesinin önemiyle ilgili' sohbetler bana her zaman ışık tutmuştur. Hayata yeni bir bakış açısı sunan kitapları
(yerli ve yabancı) sadece okumazlar, yazarları ile de arkadaşlık ederler. Türkiye'ye her geldiğimde mutlaka onlara giderim. Evlerindeki atmosfer bana 'retreat'
(inziva mekanı) gibi gelir.
AYNA GİBİ BİR İLİŞKİ Birbirleriyle rekabeti bırakabilmiş, tamamen amaçları birleşmiş, sosyetik mekanlardan ve gündemde kalabilmek için polemik yaratmaktan uzak hayatları; insanı ister istemez dengeli yaşamaya davet ediyor. Birbirlerini değiştirmeye çalışmıyorlar, o motivasyonun içten gelmesi gerektiğini biliyorlar. Peki bunu nasıl beceriyorlar? Onlarınki benim gözümde gerçek bir 'soul-mate'
(ruh ikizi) ilişkisi. Ama öyle ucuz bir romantizm üzerine kurulu değil. İnsanlar 'soul mate' olmayı sadece romantik anlamda ayaklarının yerden kesileceği, diğer kişinin kendilerini tamamlayabileceği bir ilişki olarak düşünüyorlar. Aslında gerçek 'soul mate' ilişkisi bir ayna gibidir. Geride tuttuğun, kendinden bile sakladığın her şeyini sana gösteren bir ayna! Gözlerini açıp, dikkatini kendine yöneltmeni sağlayan, kalıplaşmış alışkanlıklarını sana gösteren, egonu parçalayan, alışmış olduğun kabuktan çıkartan, kalbini kırıp açan ve içine yeni ışığın girmesini sağlayan, bakış açını, hayatını değiştirebilmen için seni iç gücünle tanıştıran ilişkidir. Tüm dünyaya kalbini açabileceğin kapasiteni, gerçek potansiyelini fark edersin. Demir ve Sertab'ın bugünkü hayatları bir piyango değil... Yaşadıkları acı-tatlı tecrübelerin onları değiştirmesine, farklı bir pencereden baktırmasına izin verdiler. Risk almayı, alışılmış, tekrarlanan yaşantıdan sıyrılabilmeyi öğrendiler. Ortak tutkuları olan müzikte beraberce yoğrulup, daha da büyüdüler.
HAYALİMİZİ BİLMİYORUZ Yeni projeleri olan 'Painted With Water' ile Al Di Meola gibi dünya sınıfında müzisyenlerle beraber çalışacak enerjiyi yarattılar. Şimdi belki de niye gündemde kalmak için anlamsız polemikler yaratma ihtiyaçları olmadığını daha iyi anlarsınız. Pek çoğumuz daha kendi hayalimizin bile ne olduğunu bilmiyoruz... Annenin, babanın, en yakın arkadaşın bizim için uygun gördüğü hayatı yaşamaya çalışıyoruz. Gerçekten başarılı ve tatminkar insanların yolculuğu hiçbir zaman para ve şöhret ile kimlik bulmaya yönelik değildir. Onların yolculuğu kendimin daha iyisi olabilme, korkularını yenebilme, pişman olmadan yaşayabilme üzerinedir. Sertab'ın bir konuşmamızda bana dediği gibi; "Ancak o zaman var olduğunu anlıyorsun!"
Yayın tarihi: 15 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/15/gny/demirkan.html
Tüm hakları saklıdır.