Yasemin Kiremitçi farklı bir kadın. Kucağında bebeğiyle kocasının kendisini aldattığını öğrendiği anda, kendisine saygısını kaybetmeden Tuna Kiremitçi'den ayrılmıştı. Ayrı kaldıkları dönemde de insani bağlarını kopartmamıştı. Yasemin uzun bir karar döneminden sonra Tuna Kiremitçi'ye dönmeyi kabul etti. Ama her imkanda, olanları Tuna'nın başına vurup, öç almak için değil; geçmişi tamamen kapatıp, bir şans daha vermek için...
İLK KEZ KONUŞTU Yasemin en zor döneminde ağzını kapalı tutmayı başardı ve şimdiye kadar kendisine teklif edilen tüm röportajları geri çevirdi. Ben Türkiye'ye geldikten sonra son olan olaylar ve şimdi neler hissettiği konusunda arkadaşça dertleşirken herhalde uygun zamanın geldiğine inandı ki bana, "Sana güveniyorum, konuştuklarımızı yazabilirsin" dedi. Kendisine önce ayrı olduğu dönemdeki duygularını sordum... "Magazine malzeme olmamak için sessiz kalmak ve kuvvetli kadını oynamak çok zordu. Ayrı kaldığımız sürede, ben de kendimi çok sorguladım. Evliliğimiz süresince ona karşı tavrımın ne kadar sert ve katı olduğunu fark ettim.
HEPIMIZDE HATA VAR Berbat bir çocukluktan sonra anne ve babasını henüz kaybetmişti. Sıkıntılarına ve içinde bulunduğu ruh haline empati yapamıyordum. Toleransım sıfırdı. En ufak bir şeyde 'çekip gidebilirsin'e kadar götürüyordum. Bunun üstüne birden çok meşhur olunca... Geriye dönüp baktığımda, ilişki öyle bir aşamaya gelmişti ki, bitmeye mahkumdu!"
(Bu arada ayrılmalarına sebep olan ilişkinin İclal Aydın olmadığını özellikle belirtiyor) Tuna Kiremitçi'nin İclal Aydın'dan ayrılması üzerine bazı hakaret dolu mesajlar aldığını belirterek, "Yaşanılan tecrübede Yasemin ve İclal melek, Tuna kötü adam değil; herkesin hatası var" diyor. İclal Aydın'ın hatası evliliğini henüz bitirmiş ama karısı ile duygusal bağını koparmamış bir erkekle kendi evliliğini aceleye getirmesi. Tuna Kiremitçi belki o dönemdeki ruh halini kameraların bol olduğu bir ilişkiyle giderebileceğini düşündü ama o hayata ait olmadığını anlaması çok sürmedi.
DEĞERİMİ ANLADI! "Ona neden geri dönmeyi kabul ettin, gerçekten affettin mi?" diye soruyorum... "Yaptıklarının mazur görülecek bir yanının olduğunu düşünmüyorum. O da zaten hepimizi ne kadar çok incittiğinin farkında... Ama beraber olmaya karar verdikten sonra tekrar sorgulamanın anlamı yok. Belki de olgunlaşması ve hayatındaki öncelikleri tekrar değerlendirmesi için yaşaması gereken şeylerdi. Yaşadı ve öncelikleri netleşti. Yaşadığımız tecrübeden sonra artık bulutların üstünde değiliz, ayağımız daha sıkı yere basıyor. O benim değerimi daha iyi anladı, ben de affedecek gücü buldum ve bir ilişkide nasıl empati yapılır, onu anladım. Ona sadece oğlum Can için değil, kendim için döndüm."
SORGULAYAMAYIZ! "Peki samimiyetine ve benzer bir şeyi tekrar yaşamayacağına inanıyor musun?" diye sordum bu kez Yasemin'e... "Kendimden eminim. Her şeyi 'acaba mı' diye paranoya içinde yaşamıyorum. Ama artık hiçbir şeyin de garantisi olmadığını biliyorum. Ailece Bodrum tatilinden yeni döndük ve şu an için mutluyuz. Benim için önemli olan da bu! Beraber olmaktan mutlu olmamız..." Yasemin ve Tuna Kiremitçi ilişkisinde bizlerin bir mantık aramamız ve bulmamız gerekmiyor. Bir ilişkiyi sorgulayabilecek olanlar sadece o ilişkiyi yaşayan kişilerdir. Yasemin ve Tuna Kiremitçi o sorgulamayı kendi içlerinde ve birbirlerine karşı yapmışlar ve beraber olmaya karar vermişler. Bunun üzerine başka ne söz söylenir ki!
Yayın tarihi: 21 Temmuz 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/21/gny/haber,F090D775AB914869B5C2B319A58607FA.html
Tüm hakları saklıdır.