Edirne'den Antep'e Türkiye

Türkiye'nin yasal en büyük sivil toplumu kuruluşu olan TOBB'da yapısal değişim yaşanıyor. Üniversitesi ile araştırma vakfı ile kurumsal kapasitesini artıran TOBB, artık küresel bir oyuncu. Geçen hafta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Kudüs'teydik. Rifat Bey'in öncülük ettiği Ankara Forumu, İsrailFilistin barış sürecine iş dünyası eliyle katkı sağlama iddiasında. Sivil toplum kuruluşu olarak uluslararası kabul gören TOBB, Türkiye'nin siyasi ve kültürel açılımlarının yanında eksik kalan iş dünyası açılımını tamamlıyor. Tabii Odalar Birliği'nin, ülkenin dört bir yanına yayılan örgütü tam anlamıyla nabız haline geliyor. Örneğin, aynı seyahate katılan Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, nüfusu 1.4 milyona ulaşan kentte, son dönemde 200 bin artış olduğunu söylüyor. Bu artış, neredeyse üç küçük şehre bedel. Koçer, Antep'in ilk kez bir ekonomi bakanı çıkarmasını ise çok önemsiyor. "Burası, Türkiye ekonomisinin laboratuvarı. Antep'i iyi okuyan bir bakan, reel sektördeki gelişmelerin öncü sinyallerini alabileceği gibi Ankara'da verilen kararların yansımasını da anında görebilir" diyor. Şimdilik Antep'le Hazine Bakanı Mehmet Şimşek'in frekansı uymuş görünüyor.

Tarımda yabancı alarmı
Peki ya Edirne? Orada da başka çarpıcı gerçekler var. Kuraklık, ayçiçeğini vurmuş. Siyasi tartışma ortamında, üretici için kuraklık primi ödemesi düşünülememiş. Şimdi Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna'da da ayçiçeği yok. "Yağ fiyatları artacak" söylemi almış başını gitmiş. Olay bununla da sınırlı değil. Edirne bir dedikodu ile adeta çalkalanıyor. Bu iddia, Edirne Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Yardımcı'nın kulağına kadar gelmiş. Malum, yabancıların tarım arazisi edinmesi mümkün değil. Ama yüzde 100 yabancı sermayeli bankalar Edirne'de çiftçiye özel kredi kartı dağıtıyormuş. Karşılığında değerli tarım arazilerini ipotek alıyormuş. "Yıl içinde harcamanı kartla yap. Hasat zamanı borcunu ödersin" diyormuş. Ya borç çevrilemezse? O zaman tarım topraklarının yabancı bankalara geçmesi an meselesi. Belki de bu ve benzeri gelişmeler yüzünden Milli Güvenlik Kurulu'na, sadece ekonomik ve mali konulara odaklı bir Genel Sekreter Yardımcısı atanması hayati önem taşıyor.