Binbir reklamla İstanbul'a çağrılan turistler, bekledikleri ilgiyi göremiyor. Otobüsleri turistik yerlere giremediği için kilometrelerce yol yürüyorlar. Onlar da otopark sorununun mağdurları....
İstanbul'la ilişkili konulara bir dokunun, bin ah işitiyorsunuz! En son yazdığım bir yazı nedeniyle Büyükşehir'den, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu önündeki aydınlatma hakkında bana verilen yanlış bilgi üzerine açıklama beklerken, İstanbul'un altını nasıl oydukları bilgileri geldi. Bu arada, Levent meydanı üzerine gelen okur yorumlarını ise sevgili başkan İsmail Ünal'a ayrıca ulaştıracağım! Ben Kadir Topbaş'ın kentin altını tünellerle, kavşaklarla değerlendirme yönündeki çabalarını takdirle izliyorum. Bu konuda bir eleştirim yok. Ama iş meydanlara gelince, orada duralım. Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığından başlayarak İstanbul'u kaç yıldır AKP yönetiyor? Bunca zamandır, altı oyulup trafiğe ve otoparka ayrılarak üstü yayalara açılan kaç meydan oldu? Ben söyleyeyim: Sıfır! Sayın Topbaş'ın projeleri var, duyuyoruz: Beşiktaş, Üsküdar, Taksim meydanları üzerine... Ama lütfen, artık projelerden değil, bitmiş işlerden söz edin. Ömrümüz "İstanbul," diye geldi, geçiyor!.. Ama yalnızca büyük meydanların değil, küçüklerinin de yayalaştırılması gerekiyor. Hatta belki öncelikle. Çünkü onlar çok daha kolay... Levent çok güzel bir örnek ve iyi bir başlangıç olabilirdi. Olmadı. Artık gelecek bahara!.. Öte yandan, bir büyük turizm başkenti yapılmak istenen İstanbul'da turist otobüsleri sorunu giderek büyüyen bir dev gibi duruyor. İstanbul'dan çok daha fazla turist çeken Paris, Londra, New York, Roma gibi kentlerde bu sorun yok. Çünkü en çok ziyaret edilen yerlerin olabildiğince yakınlarına ve yer altlarına dev otoparklar yapılmış. İstanbul'da ise turizmin kalbinin attığı Sultanahmet'ten başlayarak, hiçbir yerde böyle bir çalışma, hatta proje yok. Yakın zamanda konuştuğum konunun otoritelerinden Besim Tibuk, Topkapı, Ayasofya, Kapalıçarşı gibi merkezlerde turistlere reva görülen eziyeti yana yıkıla anlattı. Siz adamları binbir reklamla çağıracaksınız, sonra otobüslerini turistik ziyaret yerlerine sokmayacak ve kilometrelerce yürümelerini isteyeceksiniz. Sanki turist değil, olimpiyata atlet çağırıyorsunuz. Olacak şey mi?
Bugünkü Tüm Yazıları
Turist mi çağırıyorsunuz, olimpiyata atlet mi?
Yayın tarihi: 7 Eylül 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/07/cm/dorsay.html
Tüm hakları saklıdır.