Pardon, siz gay misiniz?

Medyanın en temel eksiklerinden biri, artık her şeye sinmeye başlayan zekâ yoksunluğu. İki sözü toparlamakta zorlanan 'ünlüler', artık sanatlarını icra etmekle yetinmeyip ekranda konuk ağırlıyor, özellikle o 'kadın programları'nda esprinin esintisi bile gözükmüyor, eğlence programlarından sözüm ona komik dizilere her şeyde bir bayağılığın izleri dolaşıp duruyor. Her şeyiyle patlayan ve dünya standartlarına yaklaşan bir toplumda, medya sanki her şeyin gerisine düşmüş gibi duruyor. Ve hızla kentleşen bir ülkede, reyting hesapları sayesinde hâlâ köylülük baştacı ediliyor. Bu arada bir yeni moda. Ekranlarda veya magazin sayfalarında pervasızca soruluveren bir soru: "Siz gay misiniz?" Allahtan bu Batı'dan devşirme 'gay' lafı çıktı da, soru sansürsüz sorulabilir hale geldi. Yoksa eski Osmanlı karşılığıyla sorulduğunu düşünebiliyor musunuz? Sorunun muhatapları da kıvranıyor. Ya "Fesuphanallah," diyor, ya kötü kötü bakıyor ya da soruyu sahibine iade ediyorlar!.. Yine iyi tabii. Eskiden bu kadarı bile insanın elini kana bulardı, ülkenin büyük kesiminde yine bulayabilir!.. Sakın magazine imrenip sormaya kalkmayın!.. Yine de kendi adıma, bu tür sorulara karşı biraz mizah bekliyorum. Örneğin soruyu yiyenin (çoğu da oyuncu bunların!) biraz tiyatro yapmasını, eliyle saçlarını arkaya atarak "Aaa... O ne biçim laf ayol? Kim çıkarıyor bu söylentileri?" diye nağme yapmasını ya da "Siz bana cinsel kimliğinizi tam olarak açıklarsanız, belki ben de konuşabilirim," filan demesini... Çünkü densizliğe karşı en iyi çare, mizahın ve gırgırın şemsiyesine sığınmak. Öyle değil mi?